Ä°nternet Çocukları…

Günümüz çocukları daha mı ÅŸanslı yoksa daha mı ÅŸansızlar tartışması yapıla dursun ama ÅŸu gerçeÄŸi unutmamak gerekir. Hiç kuÅŸku yok günümüz çocukları bizlerin zamanında olduÄŸu gibi doÄŸanın kucağında deÄŸil beton yığınları arasında çocukluklarını yaÅŸamak zorunda kalıyor. Çocuk toprağı, aÄŸacı yeterince tanımadan, köyü bilmeden, bir derenin kıyısında yürümeden büyüyor. Bu baÅŸlı başına bir handikaptır. Öte yandan geliÅŸen teknoloji ile buluÅŸan günümüz çocukları ilk etapta ÅŸanslı diye gözükse de Gazi Üniversitesi Nöropsikiyatrı merkezinden Prof. Dr. Hayrünnisa Bolay, internetle ilgili kurulan komisyona çocuklarla ilgili bir rapor sundu. Rapor gerçekten ilginç…

Profesör Bolay raporunda ÅŸöyle diyor;

                “Sürekli veri bombardımanı insanı daha zeki yapmaz. Verinin o kiÅŸinin zihin süzgeçlerinden geçip özgün bilgiye dönüÅŸmesi gerekir. Bilhassa çocuklar veri bombardımanına maruz kalıyor. Çocuk internette oyun oynayarak, çizgi film seyrederek ve ekran başında kalarak akıllı olmuyor, bilakis aptal oluyor.

                Yapılandırılmış oyunlar yerine serbest oyunlar oynamaları çok daha faydalıdır. OkuduÄŸunu anlamayan ve hesap yapamayan bir gençliÄŸin doÄŸmaya baÅŸladığı görülüyor. Yapılan zekâ testlerine göre 11 yaÅŸ çocuÄŸunun 15 yıl önceki yaşıtlarına göre 2 yıl geride oldukları tespit edildi. Bu sebeple de okumanın, yazmanın, hesaplamanın eksikliÄŸi ana problem olarak görülüyor.

                Televizyon, cep telefonu, tablet bilgisayar, internet gibi araçların aynı anda açık olması, ders çalışmayı imkânsız hale getiriyor. Sürekli bir iÅŸten diÄŸerine geçmek dikkati bölüyor. Özelliklede hafıza ve öÄŸrenmeyi olumsuz etkiliyor. Ekrandan bilgi edinme ile kitaptan bilgi edinme aynı olmuyor. Ekrandan okuma sırasında 5 kiÅŸiden birinin düzenli ve sırayla okuma yaptığı geriye kalanların ise atlayarak okuduÄŸu, resim, renk, kalın harf gibi yerlere bakarak gezindiÄŸi fark edildi.

                Kitap okurken insanın bir acelesi yok. Görerek sembolik düÅŸünüyor ve ötesi sizin hayal dünyanıza kalıyor. Siz okuyup düÅŸünüp baÄŸlantı kuruyorsunuz. Kendi yaÅŸantınızla benzerlik kuruyorsunuz, analiz ediyorsunuz, sık sık hayale dalarak düÅŸünüyorsunuz. Size görüntü verilmediÄŸi için hayal gücü elinizde ve sadece sizin kafanızda olan bir senaryonunuz var.

                Cep telefonu, arama motorları bunun tersini yapıyor. Ekrandan okuma hele de internet baÄŸlantısında ise bu hız ve acele sebebiyle geniÅŸ bir anlamadan yoksun oluyor. Ä°nsanlara yön veren fikirler, yalnızken ortaya çıkar. Dijital teknoloji ise insanı bu imkândan mahrum bırakıyor”

                GörüldüÄŸü gibi düÅŸünülenin aksine çocuÄŸun dijital ortamla baÅŸ baÅŸa kalması onu daha akıllı yapmıyor. Hatta onu hazırcılığa, kolaycılığa itiyor. AraÅŸtırma yanını, kitap okuma alışkanlığını yok ediyor. Çocuk o yaşında bütün ilgisini internete verince derslerine çalışmak için bir arzu hissetmiyor. Bu ise derslerine olumsuz yansıyor. Saatlerce ekran başında kalan, bilgisayar oyunları oynayan çocuklar hem çevresinden kopuk büyüyor, yakınında olup bitenlere ilgisiz kalıyor. Tek düÅŸüncesi kafasında biçimlendirdiÄŸi bilgisayar oyunları oluyor. 

Ve bir süre sonra çocuk o ortamın içinde kalarak baÅŸka ÅŸey düÅŸünmez oluyor. Cep telefonu, bilgisayar ve internet ortamı neredeyse bütün yaÅŸamını alıyor. Çocuk bunlara alışıp sevdiÄŸi içinde diÄŸer gördüklerine yeterince sevgili olamıyor. Sevdiklerinden uzak tutulunca huysuzlanıp, problemli birisi haline geliyor. Ä°natçı ve huysuz oluyor, söz dinlemiyor. Sanki yaÅŸamında bilgisayar, internet olmayınca hiçbir ÅŸey olmuyor gibi bir duygu onu sarsıyor. ÇocuÄŸu mümkün olduÄŸunca bu ortamdan uzak tutmak gerekir. Ancak sınırlı ve kontrollü biçimde teknolojinin bu ürünleri ile tanışmasına izin verilmelidir. Ödevlerin tamamını internetten yapmaya kalkan bir çocuk, kitap okuyarak, araÅŸtırarak ödev yapma alışkanlığı kazanamaz. Ä°nterneti elinin altında hazırcı olarak görür. Bu kolaylığı benimseyince de artık ondan kopamaz. Bu ise çocuÄŸun eÄŸitim hayatını ve hatta geleceÄŸini de etkisi altına alır. Bütün mesele ölçüyü kurmaktan geçer. Önemle üzerinde durulup dikkat etmek gerekir.

                                                                                                                                                                            Sevgi ile kalın.  

Bu makale 496 kez okundu.