BURSA YUSUFELİ DERNEĞİ’NDEKİ SÖYLEŞİMİZ

Aydın KARASÜLEYMANOĞLU

Bazı rahatsızlıklar nedeniyle tatil yapamadığımız bu yıl, mevsim koşulları elvermemesine karşın on günlük gezi yapmak durumunda kaldık. Bursa, Balıkesir, İzmir, Denizli ve İstanbul’a gittik. Kısa bir süre de olsa Ankara’nın bitmeyen telaşından uzaklaştık.

İngiltere’deki oğlumuz Ozan’ı İstanbul’da karşılayacak, sonra da Bursa, Burhaniye ve Dikili’deki halalarına uğrayıp, Denizli’de ki torunlarımıza gidecektik. Bu arada Bursa’daki Yusufeli Derneği’nden bir çağrı aldık. Benim ve eşimin söyleşi yapması, kitaplarımızın imzalanması isteniyordu. İstanbul yerine önce Bursa’ya gitmeyi, burada Ozan’la buluşup gezimizi sürdürmeyi kararlaştırdık.

Bilindiği gibi Bursa ve ilçelerinde yaşayan hemşehrilerimizin sayısı, şu andaki Artvin’in ilçeleriyle birlikte toplam nüfusunun en az dört katı. Ellinin üzerinde Artvin vakıf ve derneği var Bursa’da. Bunlardan biri de, üç katlı binaya sahip Yusufeli derneği. Alt katı düğün ve toplantı salonu olarak kullanılan binanın, orta katı idari bölümlerden, üst katı da lokalden oluşuyor. Yıllar önce, söyleşi yaptığımız bu salonda barajlar ve Yusufeli’nin geleceğiyle ilgili panel düzenlemiştik. Salon tümüyle dolmuştu. Herkes bu konudaki görüşlerini açıklamıştı.

Bu kez üç katlı bina daha da iyileştirilmiş, etkinliklere uygun dizayn edilmiş ve albenili hale getirilmişti. Yıldırım ilçesindeki bu bina Yusufelililerin kıvanç kaynağıydı. Dostlarla buluşma yeriydi. Yöresel özlemleri büyük ölçüde gideren bir kültür yuvasıydı.

Bursa’da ki Yusufeli Derneğinin’nin düzenlediği söyleşi ve imza günümüz17 Ekim 2015 günü öğlenden sonra başladı.

Dernek başkanı Milli Eğitim Müfettişi Abdurahman Arslan, söyleşimizden önce yaptığı kısa konuşmada, kültürel etkinliklere başlayacaklarını, üyelerin yöresel sorunlara daha duyarlı olmaları için söyleşiler düzenleyeceklerini belirtti. Recep Karabıyık’ın şiirleri ve Yusufelili sanatçı Mehmet Çınar’ın, Artvin türkülerinden oluşan müzik dinletisiyle samimi bir ortamda başlayan toplantıda, yeni hemşehrilerimizle tanıştık. Uzun süre görmediğimiz dostlarla görüşme fırsatı bulduk.  

Söyleşide, Yusufeli halkının genel tavrını, arazisi kıt bir yörede üretim yaptıklarını, bazı belirsizlikler yaşadıklarını, her yerde mert, dürüst bir kimlikle anıldıklarını dile getirdim. Geriye doğru elli yıllık bir çerçeve çizerek, temel sorunlarımıza ve zamanla görülen değişime, ileride ortaya çıkacak sıkıntılara değindim. Yusufeli ve Artvin için yaptığım yazılı çalışmalardan kısaca söz ettim. Eski kitaplarımın yanında son çıkan ve Yusufeli’yi  ilginç yönleriyle anlatan “ Duygu  ve Arda Çoruh boylarında” isimli gezi romanımı da imzaladım.

Eşim de konuşmasında son eseri “Artvin Halkbiliminden Çizgiler” kitabının üçte birinin Yusufeli’yi kapsadığını belirterek, bu çalışmayı nasıl ve ne amaçla yaptığını vurguladı. 50 yıl gibi uzun bir zaman diliminde hazırladığı, gelecek kuşaklara kaynak olacak bu kitabın oluşumuna katkı sunan değerli belediye başkanımız Eyüp Aytekin’e teşekkür etti. Yusufeli belediyesini, kaynak kitaplar yayımlaması, kültürü önemsemesi ve diğer ilçelere örnek olması nedeniyle bir kez daha kutladı.

Bursa’daki Artvin Vakfı başkanı Osman Başaran’da, bu tür etkinliklerde bulunacaklarını belirtti. Bize getirdiği vakıf armalı havlu ve kravata çok teşekkür ediyoruz. İmza günümüze Gürsu’dan güzel bir dolmakalem getiren değerli dostumuz Zikri Keskin’e de bu ince düşüncesi için ayrıca teşekkürler. Yusufeli Belediyesinin yayınlarına unutulmaz emekler veren Bursa Uludağ Üniversitesinde  Dekan Prof. Dr. Muammer Demirel’de toplantıya konuşmasıyla katkı yaptı. Kapsamlı ve özgün çalışmalarıyla bilinen “Ardanuç Ağzı” kitabının yazarı dostumuz Sevgi Şenol’da hasta olmasına karşın, diğer hemşehrilerimizle birlikte bizi görmeye gelenlerdendi. Kars Kafkas Üniv. Öğretim üyelerinden  Dr.İkram Çınar, daha önce facebooktan söyleşiye katılacağını  bildirmişti.  Ama salonda onun yerine eşi Uludağ Üniversitesi öğretim üyesi Minara Aliyeva geldi. Minera ile tanışmak bize sürpriz oldu. Kitaplarımızı çifter çifter kucaklayan Minara ile kısa sürede kaynaştık. O bizim manevi kızımız olmayı, biz de onun manevi anne babası olmayı kabul ettik. 

 Kitaplarımızı bu kısa sürede kargoya veremedik, elimizde az sayıda getirirken,  imzadan sonra kalanları dernek kitaplığına bağışlamayı düşünüyorduk. Ama kitapların tümü tükendi. Dernek yönetimine, kitap bağışı yapacağımızı söyledik. Çağrıdan çok kısa bir süre sonra gezi planımıza eklediğimiz bu söyleşiyi, Bursa’daki yazar arkadaşlarımıza, eğitimci büyüklerimize ve diğer dostlarımıza duyuramadık. Facebook ve telefonla yeterli davet yapamadık. Dilerim ki, başka etkinliklerde onlarla da bir araya geliriz.

          Bize gösterdikleri ilgi nedeniyle, başta dernek yönetim kurulu üyeleri ve tüm katılımcılara çok teşekkür ediyoruz. Toplantının duyurusunu yapan  ve  kitap imzalama anında yardımını esirgemeyen değerli  hemşehrimiz Ümit Özgüler Beye  de ayrıca teşekkürler.  Kendi binasında faaliyet gösteren Yusufeli derneğimizin amaçları doğrultusunda, daha etkin çalışmalarda bulunması için başarılar diliyoruz.

Bu makale 491 kez okundu.