Åžahver KARASÃœLEYMANOÄžLU
GÖNÜL GÖZÜYLE OKUNACAK BİR ROMANDIR ARTVİN: (3)
21.01.2014

 

    Ben Artvin’den ayrıldığımda kent merkezinin nüfusu 8-9 bin dolaylarındaydı. Åžimdi 30 bine ulaÅŸtı. 40 yıllık bu süreçte, Artvin’deki büyümeyi hiçbir zaman “vay canına” diyerek hayretle karşılamadım. Çünkü her yıl ata yurduna gidiyordum. Yayınlardan orada olup bitenleri izliyordum. EÄŸer 40 yıl hiç uÄŸramamış olsaydım, sosyal ve fiziksel deÄŸiÅŸim elbette ki beni de hayrete düÅŸürecekti. Vurgulamak istediÄŸim, ulaşım ve iletiÅŸim araçlarının geliÅŸtiÄŸi çağımızda Artvin’in, bulunduÄŸum kentten bin km. uzakta olması bir anlam ifade etmiyor. Bir insanın gönlü neredeyse, bedeniyle olmasa da ruhuyla oradadır. Anılarımız orada anlam kazanıyor. O anılar deÄŸil midir, bizi ayakta tutan? Bizi özlemlerimizle birlikte gurbette yaÅŸatan.

Bir milyonu aÅŸkın nüfusa sahip Artvinliler ailesinin çoÄŸu da benim gibi düÅŸünmektedir. Hepimizin kökü de o topraklardadır. Kökümüz, Çoruh’tan, yaylaların bol köpüklü sularından beslenmektedir. Ama dallarımız Ankara, Ä°stanbul, Bursa, Ä°zmit, Adapazarı, Ä°zmir gibi büyük kentlerimizde filiz sürmektedir. Hatta bu kökten, boynu bükük de olsa yurt dışında da yapraklar yeÅŸermektedir. Ben hem kökümden yaÅŸam suyu alıyorum, hem de filiz süren dallarından yöremin havasını soluyorum.

Ankara’da zaman zaman görüÅŸtüÄŸümüz edebiyatçı Opr.Dr.Mustafa Åžerif Onaran bir ÅŸiirinde ÅŸöyle diyor:

“Bir kente anılardan bakmak gerekir

O zaman yaşadığınız bir ev

GeçtiÄŸiniz bir sokak

Çayınızı yudumladığınız bir bahçe

Ayrı bir anlam kazanır.”

Åžu anda Artvin’in her bir köÅŸesi bizim için anlam kazanmıştır. Evleri, sokakları, yolları, çeÅŸmeleri, dereleri, gölleri, yaylaları, daÄŸları bizim anılarımızda tüm canlılıklarıyla yer edinmiÅŸlerdir.

Bir zamanlar, okuma yazma oranı yüzde yüzlere yaklaÅŸan, yüksek öÄŸrenim görme açısından ön sıralarda yer alan Artvin, ülke bürokrasisine ve teknokrasisine çok sayıda eleman yetiÅŸtirmiÅŸti. Son üniversiteye giriÅŸ sınavlarında ise Artvin sondan beÅŸinci oldu. Göç ve ekonomik sorunlar, salt kendi alanlarında yıkım yapmıyor, eÄŸitimi de büyük ölçüde etkiliyor. EÄŸitime tutkun, bu alanda hiçbir özveriden kaçınmayan bir il, nasıl oldu da bu konuma geldi? Bunların da irdelenmesi gerekiyor.

EÄŸitimin yanında Artvin’in bir baÅŸka özelliÄŸi de çok sayıda sanatçının, ozan ve yazarın yetiÅŸtiÄŸi bir il olmasıdır. DoÄŸal güzelliklerle bütünleÅŸen halk ÅŸair ruhlu olmuÅŸ, güzel sanatlara yönelmiÅŸtir. Çok kiÅŸinin dediÄŸi gibi bu topraklar, sanatçı edebiyatçı yetiÅŸtirmek bakımından da oldukça bereketlidir. Ancak, bu topraklardan beslenen bu ozan, yazar ve sanatçılarımızın Artvin’e bu alanda gerekli katkıyı yaptığını söyleyemeyiz. Ünlenen sanatçı ve yazarlarımız, yetiÅŸtikleri topraklarla ilgilenmeyi yöresellik saymaktadırlar. Dar bir alana sıkışıp kalma olarak algılamaktadırlar. Bu yanlıştır. Sanatçı her ortamda eserlerini halkla buluÅŸturmalıdır. Kaldı ki Artvin’de yurdun bir parçasıdır. Sanatsal ve kültürel etkinliklerden yararlanma hakkına sahiptir. Bu nedenle, yerli ve yabancı sanatçılarımızdan Artvin’de resim, heykel, fotoÄŸraf sergilerinin açılmasını, ÅŸiir günlerinin düzenlenmesini, kültürel panellerin yapılmasını bekliyoruz. Barajlar kenti olacak Artvin’in kültür kenti olmasını da arzuluyoruz.

Victor Hugo, “ozanlar, yazarlar toplumun beynidir, yüreÄŸidir, ışığıdır” diyor. ÇaÄŸlar geçse de, onların bıraktığı izlerin kolay kolay silinmeyeceÄŸini vurguluyor. Çoruh vadisi, halk edebiyatına binlerce sayfalık katkı yapan ozanların yurdudur. Artvin ÅŸiir kentidir. UÄŸruna en çok ÅŸiir yazılan bir yöredir. Artvin ÅŸiir, halkı da ÅŸairdir.


Bu makale 343 kez okundu.

Yazarın Diğer Yazıları
Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com