Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Muhittin Yıldırım Artvin’de

2013-09-07 08:37:01

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Muhittin Yıldırım parti binasında partiler ve basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Saadet Partisi Artvin İl Binasında gerçekleşen basın toplantısına, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Muhittin Yıldırım, Genel merkez Artvin Sorumlusu Av. Selçuk Özderya, İl başkanı Gültekin Soydan, Başkan yardımcısı Gürkan Bağdatlı, Merkez İlçe Başkanı Celal Öztürk, yönetim kurulu üyesi Arif Soydan ve partililer katıldı.

Saadet Patisi Genle Başkan Yardımcısı Muhittin Yıldırım Artvin’de Türkiye’nin genel durumu ve dünyadaki durum hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Yıldırım, “ Türkiye çapında 82 vilayet 900’ün üzerinde ilçenin tamamın ilçe taramalarını yapmak üzere geçtiğimiz ay genle merkezimiz bir program yaptı. Bu program dahilinde geçen hafta Cuma ve cumartesi günü ben ve ekibimle, Erzurum ilimizin 20 ilçesini ziyaret ettik. Şimdide Artvin’deyiz; inşallah Artvin’de de 8 ekibimizle, 3 gün olmak üzere tamamlamayı düşünüyoruz. Her ilçemize bir ekip çıkartacağız. Her ilçemizde ilçe yönetimlerimizi hem ilçe esnafımız ilçe halkımızı mümkünse büyük köyler varsa çıkabildiğimiz kadar oralara çıkacağız ve onların dertlerini dinleyeceğiz. İnşallah ve buralardan elde ettiğimiz sonuçlardan genel merkezimize götüreceğiz. Türkiye’mizin bulunduğu şartların genel politikalar bakından ne durumda olduğunun tespitini yapıp onara göre politikalarımızı olgunlaştırıp geliştireceğiz.”dedi. Bu taramaların 6 hafta daha devam edeceğini belirten Yıldırım, altı hafta sonra Türkiye’deki il ilçeler, büyük beldeler ve büyük köyleri tamamen taranmış olacaklarını da ilave etti.

Türkiye’miz İslam Aleminin Yıllar Boyu Önderliğini Yapmış

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım, Türkiye’nin genel durumu ve dünyadaki durum hakkında önemli gördüğü noktaları paylaşarak şunları söyledi, “Bugün dış politika, iç politika haline geldi. Türkiye’miz çok kritik noktadan geçiyor dün G20 gelişmiş 20 ülkenin başkanları Rusya’da toplandı, Dünya kalkınmasını görüşmek üzere. Oysa resmi gündem bu olduğu halde esas gündem Suriye’nin işgali meselesi, maalesef İslam alemi bugün en açıklı bir durumdadır. Türkiye’miz İslam aleminin yıllar boyu önderliğini yapmış. Osmanlı döneminde hem önderliğini hem koruyuculuğunu yapmış, haçlılara karşı en büyük zaferleri kazanmış, bir ülkenin evlatlarıyız. Böyle bir durumdan şuanda geldiğimiz nokta: Suriye’nin batılı ülkeler tarafından işkal edilmesi noktasına gelmişiz. Bu niçin böyledir çünkü dünyada bugün bir egemen güç vardır. Bu egemen güç kapitalizmin şemsiyesi adı altında Siyonizm dediğimiz ben İsrail oğullarının dünyaya hakim olacağız ideolojisinin bir tezahürüdür.

Suriye’nin Bir Yabancı Güç Tarafından İşgal Edilmesini Asla Tavsif Etmiyoruz

Bu gün İsrail yüz yıl önce İslam ailesinin ortamında İsrail diye bir devlet yoktu. Ama 1945’ den sonra İsrail kuruldu. İslam aleminin ortasında İsrail’in kuruluşu niçin gerçekleşti. Batı emperyalizminin İslam alemini hem parçalamak hem kontrol etme hem de tehdit etme, bugün Irak işgal edilmiş 10 yıl önce ama bugün Irak üçe bölünmüş Libya 3 yıl önce işgal edilmiş üçe bölünmüş. Suriye yine aynı şekilde Mısır’da bir darbe yapılmış, orada meşru bir yönetim yönetimden uzaklaştırılmış, bunların perde arkadaşında kim var emperyalizm’in tetikçisi Siyonizm var. Biz bu hükümetin dış politikasına asla katılmıyoruz. Suriye’nin bir yabancı güç tarafından işgal edilmesini asla tasvip etmiyoruz; saadet partisi olarak. Irak’tan aldığımız dersten dolayı. Irak’ta Saddam CİA ve MOSSAT desteğiyle bir ihtilal yapmıştır, bir darbe yapmıştır. Uzun yıllar onların hizmetinde çalıştı sonra seni değiştireceğiz denildiği zaman Saddam; “Ben sizin ne dediniz de yapmadım.” diye onlara serzenişte bulundu. Ama “Bizim büyük işlerimiz var büyük projelerimiz var, sen bunları yapamazsın!” dediler. Neydi o: “Biz İran’a vuracağız! İran’da bir İslam İnkılabı olmuş onu biz tehdit olarak görüyoruz. Onu durdurmamız lazım.”dediler. Saddam; “  İyi tamam onu ben yapayım” dedi ve hatırlarsınız 8 -10 yıl batının silahlarıyla Sudi Arabistan’ın verdiği parayla parayı veren İslam ülkeleri tetiği çeken Müslümanlar silahlar batılıların silahları İran’la 8-10 yıl savaşıldı. Saddam ne zamanki bu savaşın kendin vurma savaşı olduğunu gördü, savaşı Humenyi ile anlaşarak durdurdu.  Durdurmasının ardından hizmet süresi sona erdi. Saddam’da Kuveyt’i işgal etti. Tabi bu büyük hataydı ama işgal ettirende, kendisine baskı yapıp savaşanda onlardı. Önce suçu işletiyorlar sonra o suçu kendi işgallerine gerekçe yapıyorlar. Şimdi Suriye’de durum aynıdır. Libya’da Kaddafi yıllarca onlara hizmet etti ama ne oldu ipini çektiler ve Kaddafi’yi ne yaptı. Fransa uçaklarını gönderdi NATO’yu yardıma çağırdı. Bizim sayın başbakanımız; “NATO’nun Libya’da ne işi var!” dedi biz alkışladık o zaman ama bu 5 gün sürdü 5 gün sonra Türkiye’nin uçakları gemileri NATO’nun emrine verildi.  Libya’dan binlerce insan şehit edildi. Artvinli kardeşlerim şunu bilsin ki Saddam Irak’ta bir zalimdi. 10 -15 bin insan öldürdü, ama Amerika geldi 2 milyon insan öldürdü. Şimdi Suriye’de Esat  zalimdir, 100 bin insan öldürdü. Ama şimdi batılı ülkeler orayı Türkiye’nin teşvikleriyle bombardıman edecek. ”şeklinde konuştu.

İslam Ülkelerin Kendi Aralarında Oluşturacağı Bir Barış Gücü İle Suriye’deki Zulmün Önlenmesi Lazım

Konuşmasının devamında Yıldırım; “ Belki orada bir milyon, iki milyon insan ölecek. Hani “Bin tane çocuk öldü onun için işgal ediyoruz” diyenler binlerce çocuk öldürecekler ne olması lazım mutlaka ve mutlaka Suriye’ye yabancı güçlerin girmemesi lazım? İslam ülkelerin kendi aralarında oluşturacağı bir barış gücü ile Suriye’deki zulmün önlenmesi lazım. Bunun dışında kalıcı bir çözüm yoktur.  

Türkiye Sözde bir iç barışı sağlamak için çözüm süreci başlattı. Çözüm süreci dediğimiz ne? PKK’NIN Terörist Başı Apo’nun hapishaneden tüm PKK’yi idare etmesi. Haftada bir gidip görüşülüyor. Çözüm süreci bugün tehdit sürecine dönüşmüştür. “Onu yapmazsanız, bu kanunu çıkarmazsanız ülkeyi cehenneme çeviririz.” diyorlar. Hükümette bunlar karşısında eli ayağı bağlı bir şekilde duruyor. Niçin ? Bunu size Türkiye Büyük Millet Meclisinde Tayyip  beyin yaptığı konuşmayla açıklayayım. Tayip Bey Diyor ki:

“Hükümetimiz yaptığı reformlarla ülkeyi bir daha geri dönülemeyecek bir şekilde batıya bağlayacak tedbirleri yaparak üzerine düşen görevleri yapmıştır.” Tayip Bey millete de reformları millet için yaptığını söylüyor. Bu ne manaya gelir? Söylemleriyle milleti memnun etmeye çalışıyor. Yaptığı her şeyle de batıyı memnun etmeye çalışıyor. Biz Saat Partisi olarak Ak Partiye oy verenler gibi düşünmüyoruz. Bak Ak parti size ne dedi diye düşünmüyoruz. Bak ne yaptı diyoruz. Ne dediyse dedi. Önemli olan yaptıkları. Bakın Fransızlar Tarım Bakanına şövalye nişanı veriyor. Niye Türkiye’de tarımı öldürdü diye. Artvin bir tarım bölgesi. Hayvancılık ölmüş tarım ölmüş. Erzurum’a gittik. Hayvancılık ölmüş. Sen şimdi şövalye nişanını neden alıyorsun. Sana bu nişanı vatandaş vermiyor. Fransızlar veriyor. Siz bu hükümetin 10 yıllık süresi içerisinde D-8 fotoğrafını gördünüz mü? Suriye meselesini halletmek için İslam ülkelerini bir araya getirdiğini gördünüz mü? Hayır. Ne diyor hükümet ey Esad sen oradan gideceksin. Oradan gideceksin. Esad’ta ben gitmeyeceğim diyor. Ne yaptın sen Esad’la 61 kere defa toplandın. Ziyaret ettin Bakanlar Kurulu ortak toplandı. Ailece tatiller yaptın. Şimdi de diyorsun ki Esad sen orda oturamazsın. Neden çünkü Batı ve ABD Esad’ın Rusya ve İran’la birlikte hareket etmesini istemiyor. Çünkü İran Suriye üzerinden İsrail’i durduran Hizbullah’a silahları gönderiyor. Suriye’nin el değiştirip İsrail’i tehdit eden silahların Hizbullah’a gitmemesi lazım. Esas mesel budur. Hizbullah’ta Suriye meselesini kendi meselesi yapıyor. Suriye’de ki muhalifler şuurlu değildir. Şuurlu Müslüman bilir ki dahilde silahlı harp olmaz. El kaide orda CİA, MOSSAD orda ABD ve İsrail’in her türlü ajanı orda silahları batılılar veriyor. Rusya’da hükümete veriyor ve Batının silahlarıyla Müslüman’lar birbirlerini öldürüyor. Kaybedende Türkiye oluyor. Suriye’nin kuzeyinde de bir Kürt bölgesi oluşturuluyor. Apo’nun 21 Mart’ta okunan deklarasyonunda ne deniyordu? Bütün Kürt halklarının ortaklaşa bir konferansının toplamamsı lazım. Şimdi bu konferans Erbil’de toplanacak. Kimin eliyle Türkiye’nin eliyle. Türkiye İslam birliğini kurup İslam dünyasına ağabeylik edecek yerde İslam birliğinin parçalanması için elinden geleni yapıyor. Irak’ta ABD’ye yardım etti. Irak’a demokrasi geldi mi. Şimdi batılıları Suriye’ye davet ediyor. Suriye 3’e bölünecek. Uyumayalım ey hükümet. Hiçbir şart altında İslam küffarla birlikte olup bir başka İslam ülkesine saldırmaya cevaz vermemiştir.

Türkiye’nin 600 Milyar Dolar Borcu Var. Bu Borcun Sadece Faizi 54 Milyar Dolar Tutuyor

Türkiye’nin 600 milyar dolar borcu var. Bu borcun sadece faizi 54 milyar dolar tutuyor yıllık. Türkiye’nin durumu borç al soluk al noktasındadır. Sadece bu yıl 160 milyar lira faiz ve ana para ödenecektir. Hadi 53 milyarını bütçeye koymuş, geri kalan 110 milyarını bütçede görmüyoruz. Nerden ödeyeceksin onu? Yine Borç alarak. Türkiye’nin durumu bu.

İç politikada sadece bir horoz dövüşü. Muhalefet gidiyor Irak’ta Amerika’nın orada bıraktığı yöneticilerle görüşüyor. Şimdi Mısır’a gidecek. Orda kimle görüşecek. Darbeyi yapanlarla ve yaptıranlarla. Bu ziyaretlerinde diş güçlerin telkinleriyle yapıldığına kaniiyiz. Böyle bir şeyin olmamasını diliyoruz. Türk milletinin bağrından çıkmış bir grup ne kadar yanlış yaparsa yapsın gidip de Mısır’da ABD’nin desteklediği darbecilerle fotoğraf çektirmesine bizim gönlümüz razı değil.Orda binlerce mahzun insan meşru gösteriler yaparken şehit edilmiştir. Hiçbir meşru ve gayri meşru gösteriye ve silaha sarılmamıştır. Meşru zeminde ki taleplere dahi Batı katlanamamıştır. Hani demokrasi vardı. Kendi putlarını kendileri yiyorlar. Madem demokrasi var. Halk kendi kendini idare edecek bırak etsin. Türkiye geçtiğimiz 10 yılı kaybetmiştir. Türk gençliğinin ahlaki dejenerasyonu 10 yıl öncekinden daha iyi değildir. Hapishanelerde 32 bin mahkûm varken şimdi 140 bin mahkûm var.

Bizde tevazu esastır, sadakat esastı bizde insan esastır. İnsan merkezli bir düzen istiyoruz. Menfaat merkezli bir düzen değil” diyen Yıldırım konuşmasını katılımcılara teşekkür ederek sonlandırdı.

Toplantı basın mensupları ile partililerin sordukları sorulara verilen cevaplarla son buldu. 


Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com