Ömer YERLİKAYA
Hayatımızı fesleştirdik?
21.10.2014

 

Hayatımızı

             fesleÅŸtirdik…

Efendim aylık 364 dakika mobil görüÅŸme ile Avrupa birincisiyiz. Ä°nternette de öyle birinciliÄŸi kimseye kaptırmıyoruz. Bu iyi mi kötü mü? KiÅŸiye göre deÄŸiÅŸen bir durum olmalı? Birilerinin adına birisi karar veremez. Yani Görecelik iÅŸin içine giriyor. Ama genel bir yaklaşımla konuyu ele alırsak bu durumun ülkemiz insanı için önemli bir tezat olduÄŸu hemencecik ortaya çıkacaktır. Nedir o tezat? Kitap, gazete, dergi ve ya baÅŸka ÅŸey yani okumayan bir milletin bu alanlarda Avrupalılara nal toplattırması çok tuhaf olmalı?

Bir baÅŸka anlatımı havaya cıvaya bayılmanın karşılığı olmakta gibi bir ÅŸeydir…

Ve ya hani derler ya; Ayranı yok içmeye diye baÅŸlayan sözcüklerimizdendir…  

Hazırcılığın karşılığı ancak bizde bu denli karşılık bulur.

Emek vermeden bir ÅŸeylere imza atmakta hoÅŸumuza gidiyor.

                Ä°nternet üzerinden ki sohbetler, yani sosyal medya sohbetleri anlamını, manasını, amacını çoktan yitirdi. Ä°ÅŸin tadını kaçırdık. Ne mi yapıyoruz? Geyik muhabbeti aldı başını gidiyor. Yemek yiyoruz fese atıyoruz. Otobüs bekliyoruz festeyiz. Çay hazırlıyoruz, patates, kestane piÅŸiriyoruz festeyiz. Piknikteyiz, gezintideyiz festeyiz. Birine kızıyoruz festeyiz. Birini seviyoruz festeyiz. EleÅŸtiriyorsak festeyiz, övüyorsak festeyiz. Anılarımıza nostaljik yolculuk yapıyorsak festeyiz. Kurbanda festeyiz, et piÅŸiriyoruz festeyiz. Komik bir ÅŸey bulsak, eÄŸlence yanı öne çıkan bir ÅŸey bulsak festeyiz. Tanıdık tanımadık kiÅŸi listesi ile festeyiz. Uykuda festeyiz, sabah kahvaltısında festeyiz. DeÄŸiÅŸik bir yere gitsek festeyiz. Ne saçmalık yapsak festeyiz. Velhasıl hayatımızı fesleÅŸtirdik… Fesin içine soktuk.

                Ve en ilginç yanı ise…

                Biri bir ÅŸey atıyor. Ne attığının önemi yok. Otomatikman beÄŸeniyoruz daha da ilginçse yorum katıyoruz. Ne görüntüyü izliyor ne yazıyı okuyoruz! Birkaç cümle başından okumak, yorum içinde bize fikir veriyor. Genelde eleÅŸtiri alıyorsa eleÅŸtiriyoruz. Övgü yukarıda ise bizde övgüler katıyoruz. Yorumlar içinde hakaretler, küfürler, olmaması gerekenleri sıralıyoruz.  

Fesi meydan okuma yeri gibi algılıyoruz. Adam mısın, delikanlı mısın, erkek misin?

Birinin kalbini kırmaya birinin düÅŸüncelerine saygısızlık yapmaya da bayılıyoruz. DiÄŸer yandan akla hayale gelmeyecek uçuk düÅŸüncelerimizi de fese yaÄŸdırıyoruz. Ne atarsak atalım beÄŸeniliyor, tıklama rekorları kırıyor. Bir selfie çılgınlığı çıktı. Fese binlerce resim yağıyor. DiÄŸerlerine de beÄŸenmek, yorum yapmak, tıklamak düÅŸüyor.

                Birde baÄŸlayıcı yanı var bunların. BeÄŸeneceksin, yorumlayacaksın tıklayacaksın ki senin ürünlerinde feste alıcı bulsun. Yoksa güme gidersin. Adam sofrayı alabildiÄŸine donatmış, iftarı bekliyoruz diyor, festeyiz. Birisi alış veriÅŸ yapmış, kendine bir ÅŸeyler almış festedir. Parkta gezer festedir. Bisikletine biner festedir. Tuvalete gitsek bile fese atacağız…

                Tabii ki herkesi aynı konumda görmek doÄŸru olmaz.  

Arada birçok deÄŸerli bilgiler de paylaşılıyor. Çok önemli sosyal aktivitelerde paylaşılıyor. EÄŸitici ve yararlı oluyor ama bunların sayısı diÄŸerlerinin yanında yok denecek azınlıkta. Tabiri caizse fesi geyik muhabbeti olarak kullanıyoruz. Ä°ÅŸte toplumsal algıda burada baÅŸlıyor.

Bu bir nevi düÅŸüncelerimizin de imgesidir.

Giderek okumaktan uzaklaşıyor ama fes gibi aÅŸina olacağımız bizlik iÅŸler ortaya çıkınca da saÄŸanak biçimde saldırıyoruz. Buna bir nevi deformasyon, boÅŸalma ve rahatlama da denilebilir? 

Tıpkı maçlara gidip küfür ederek rahatlama algısı oluÅŸturduÄŸumuz gibi bir ÅŸey…

                Feste ortalığı yıkıyoruz, cep telefonda konuÅŸma rekorları kırıyoruz, internete zaten açız yüzyıllık yalnızlığımızı orada paylaşıyoruz. Eh! Daha ne olsun iÅŸler böyle kıvamında akıp gidiyor… Biz varken ve bu iÅŸleri milletçe böyle severken Avrupalılara daha çok nal toplattıracağız…

                                                                                                                                                  Sevgi ile kalın.

 

 

 


Bu makale 284 kez okundu.

Yazarın Diğer Yazıları
Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com