ARTVÄ°NLÄ°LERÄ°N KÄ°TAPLARI:
BURSA’DA BÄ°R YUSUFELÄ°LÄ°: ÂÅžIK YETÄ°MÎ
Åžahver KARASÜLEYMANOÄžLU
BilindiÄŸi gibi Bursa Artvinlililerin ikinci ili. Bursa’ya yerleÅŸen hemÅŸehrilerimizin sayısı, Artvin’in toplam nüfusunun en az üç katı. Yani Artvin’de bir, Bursa’da üç Artvin var. Çok boyutu olan ve deÄŸiÅŸik açılardan incelenmesi gereken bu olgudan söz edecek deÄŸiliz. Bu yazımızda, Bursa’ya yerleÅŸen emekli öÄŸretmen, ozan Mehmet Alptekin (Yetimî)’den söz edeceÄŸiz.
Yetimî, Bursa’daki yüz binlerce Artvinliden biri. Ama çok farklı biri. Tam bir Yusufeli sevdalısı. Evinin bir katı kitap dolu. Tam bir kitap kurdu. Ülke sorunlarına karşı duyarlı bir eÄŸitimci. Temel sorunlarımızı ÅŸiirlerinde dile getiren toplumsal çarpıklıkları ustaca sergileyen bir ozan. Ä°lerlemiÅŸ yaşına karşın gençlerde bulunmayan bir coÅŸkuyla çevresine pozitif enerji saçan bir büyüÄŸümüz. Yakından tanıdıktan sonra kendisiyle gurur duymaya baÅŸladık. Kendimize örnek almak istedik. Öyle umuyoruz ki, Yetimî ile tanışanlar, böylesine yaÅŸama sevinciyle dolu, sanata-kültüre deÄŸer veren, dostluÄŸu önemseyen bir kiÅŸiyle bir araya gelmekten mutluluk duyacaklardır.
Bu mutluluÄŸu duyanlardan biri de benim. Meslektaşım Yetimî, yukarıda sözünü ettiÄŸim özelliklerinden dolayı, Yusufeli Kül.Der.BaÅŸkanı olan eÅŸimi Bursa’dan arayıp görüÅŸ ve önerilerini iletmeye baÅŸladı. Ardından sık sık mektuplar yazdı. GeniÅŸ kütüphanesinde bulunmayan bazı kitapları satın alıp kendisine göndermemizi rica etti. Artvin ve Yusufeli ile ilgili ÅŸiirlerini ciltleyerek cildin üzerine de eÅŸimle benim adımızı yazarak bize ulaÅŸtırdı. Daha sonra baÅŸka konulardaki eserlerini güzel el yazısıyla ciltli biçimde kitaplığımıza armaÄŸan etti. Yetimî öÄŸretmenimizin gönderdiÄŸi bu ciltler, bizim için çocuklarımıza kalacak manevi deÄŸeri büyük çalışmalardandır.
Yetimî’nin uzaktan uzaÄŸa Yusufelililerin Ankara’daki örgütsel çalışmalarına katılması, moralsal destek saÄŸlaması, karşılıklı fikir alış veriÅŸinde bulunması takdire deÄŸer bir davranış. Bu bakımdan telefon ve mektuplaÅŸarak ilerlettiÄŸimiz dostluÄŸumuzu, görüÅŸerek de pekiÅŸtirmek istedik. Bu yaz, Gemlik’teki araÅŸtırmacı-yazar dostum, Artvinli meslektaşım Sevgi Åženol ısrarla bizi davet etti. Kendisine bir günlüÄŸüne de olsa uÄŸradığımda Yetimî’den de söz açtım. Bursa’ya geçince görüÅŸeceÄŸimi söyledim. Sevgi Åženol’da Yetimî için aynı duyguları dile getirdi. Tanıştığını, birlikte ziyaret edebileceÄŸimizi belirtti. Bunun üzerine, Yetimî’ye telefon ederek, yola çıktık.
Bursa’ya varınca yetmiÅŸlik bir meslektaşımız bizi güler yüzle karşıladı. HoÅŸ beÅŸten sonra bizi beklerken bir iki saat önce yazdığı ÅŸiiri okudu. Dört kıtalık bu ÅŸiir deÄŸerli öÄŸretmenimizin konuklara, dostlara verdiÄŸi önemi sergiliyordu. Bu ÅŸiiri sizlerle paylaÅŸmak istiyorum :
Bekleyip dursan da elinde çakmak
Çıra varsa kolay ateÅŸi yakmak
Sizi bilmem ama bana zor gelir
Dost gelecek diye yollara bakmak.
GerçeÄŸi söylemek gerekse eÄŸer
Geleni beklemek çok zormuÅŸ meÄŸer
Asık yüz, çatık kaÅŸ görmek deÄŸil de
Tatlı dil, güler yüz her ÅŸeye deÄŸer.
Hele de mesleki sohbet baÅŸlarsa
Biribirlerini dostça taÅŸlarsa
Sohbet bitmez ama gün çabuk biter
Dostun yolu uzak zamanı darsa.
Bir uzun bekleyiÅŸ sona erince
Sıcak sam yelleri eser serince
YETÄ°MÎ ÅŸad olur, hasreti biter
Dostlar hanesine ÅŸeref verince.
Yetimî’nin kütüphanesini görünce bir öÄŸretmen maaşıyla bu kadar kitabı nasıl biriktirdiÄŸine ÅŸaÅŸtım. Ayrıca kendi iÅŸlerini yapmak üzere bir cilt atölyesi de kurmuÅŸ. Tek kitabın bile girmediÄŸi milyonlarca evin olduÄŸu ülkemizde Yetimî gibi kaç kiÅŸi var bilemiyorum. Ancak ÅŸunu çok iyi biliyorum ki, evlerimize kitap girmeye baÅŸladıktan sonra birçok sorunlarımızın daha kolay çözüleceÄŸidir.
Yetimî’ye kültürle sanatla ilgilenen Bursa’daki hemÅŸehrilerimizi sorduk. Tümüyle de tanıştığını belirtti. Zamanımız olsaydı onlarla da görüÅŸtürebileceÄŸini açıkladı. On kadar basıma hazır kitabı olan Yetimî’nin sosyal iliÅŸkileri de çok yoÄŸundu. Yaşıyla ters orantılı olarak çok dinamikti. Çevresine hep pozitif enerji saçıyordu, dünyaya olumlu bakıyordu.
Bu ilginç ve nitelikli hemÅŸehrimizi çok kısa olarak sizlere tanıtmak isterim. Hakkında yazı yazan bir edebiyat doktorunun da belirttiÄŸi gibi Mehmet Alptekin, 20.04.1929 da Artvin’de doÄŸmuÅŸtur. Ä°kisi erkek biri kız üç kardeÅŸin en büyüÄŸüdür. Babası, annesi ve kız kardeÅŸi kendisi beÅŸ yaşındayken ikiÅŸer ay ara ve sırayla ölmüÅŸler. Ä°ki erkek kardeÅŸ amcasının koruması altında ortaokulu bitirinceye kadar kalırlar. Ortaokuldan sonra öÄŸretimine devam edemeyince Kars Cılavuz Köy Enstitüsü’nü birinci sınıfından baÅŸlatarak beÅŸ yıl okur. 1950 de öÄŸretmen olunca Artvin Ä°line verilir. Sırayla beÅŸ yıl Yusufeli’nde, üç yıl Hopa’da, 1,5 yıl askerlikte ve askerliksonra Erzurum’da görev yapar. 18 yıl ilköÄŸretimde çalıştıktan sonra 1968-69 öÄŸretim yılında Erzurum Kazım Karabekir EÄŸitim Enstitüsü matematik bölümünü bitirir. 6 yıl Erzurum’da, iki yıl da Bursa’da orta öÄŸretimde çalıştıktan sonra 2.8.1976 emekliye ayrılır. Halen Bursa’da oturmaktadır. Ä°kisi evli üç kız bir oÄŸlu var.
Bu yazımı, iki Yusufelili ozan Aydın Baba ile Yetimî’nin karşılıklı deyiÅŸmelerinden bir örnek sunarak tamamlamak istiyorum :
YUSUFELÄ°LÄ° AYDIN BABA Ä°LE YETÄ°MÎ (MEHMET ALPTEKÄ°N) KARÅžILAÅžMASI (I.Bölüm)
AYDIN BABA
Özledik Yetimî o memleketi
Üzüm, incir veren dalı unutma
Çoruh Vadisi’nin bol bereketi
Kovanlardan taşan balı unutma.
YETÄ°MÎ
Dille anlatılmaz güzellikleri
Say kalmasın bir tek çalı unutma
Geçen mazi oldu gelmez ki geri
Emanettir dünya malı unutma.
AYDIN BABA
Havasıyla suyu şifa her derde
Cennet bulursun her bastığın yerde
Bin bir renk açıyor o vadilerde
DüÅŸlere yansıyan al’ı unutma.
YETÄ°MÎ
Her mevsim ayrı bir güzeldir daÄŸlar
Kayalardan billur dereler çaÄŸlar
Baharda bezenir bahçeler baÄŸlar
Serilir yemyeşil halı unutma.
AYDIN BABA
Yetimî gençliÄŸin iyi hatırla
Anlatılmaz sıla üç-beÅŸ satırla
Yolculuk ederken huysuz katırla
Uçurumdan düÅŸen nalı unutma.
YETÄ°MÎ
Sıcak bastırmadan gidip de erken
Orak bulup ekin, çayır biçerken
BoÄŸazın kuruyup ayran içerken
BardaÄŸa sıçrayan kal’ı(*) unutma.
AYDIN BABA
Unuttuk hasuta, kavut, hediÄŸi
Çocukken herkesin bolca yediÄŸi
AYDIN BABA’nın hiç binemediÄŸi
Azgın Çoruh’taki salı unutma.
YETÄ°MÎ
YETÄ°MÎ bir ÅŸiir gibi okunan
Tüm güzellikleri bizlere sunan
Analarımızca kuy’da(**) dokunan
Bayramlık giysimiz şalı unutma.
(*) Kal: Çekirge
(**) Kuy: Dokuma tezgâhı
YUSUFELÄ°LÄ° AYDIN BABA Ä°LE YETÄ°MÎ (MEHMET ALPTEKÄ°N) KARÅžILAÅžMASI (II.Bölüm)
AYDIN BABA
Okyanusu geçip çayda boÄŸulduk
Kendimizi düze vurmadık Üstad
Toplumsal gerçekler ile yoÄŸrulduk
Çıkar için düÅŸler kurmadık Üstad.
YETÄ°MÎ
Ay ile Merkür’e giderken dünya
Biz bilime kafa yormadık Üstad
Ä°çinde yaÅŸadın bizzat gördün ya
Bu çaÄŸa bir türlü uymadık Üstad.
AYDIN BABA
Söylenen dinlenen kutsal türküydü
KoyduÄŸumuz tavır doÄŸru ülküydü
Sırtımıza binen toplum yüküydü
Para pul üstünde durmadık Üstad.
YETÄ°MÎ
Bir iktidar gelir olursun iyi
Biri piÅŸmiÅŸ diye yedirir çiÄŸi
Olmuyor insanın her istediği
YozluÄŸu kültürle sarmadık Üstad.
AYDIN BABA
Adımız geçmedi vurgun talanda
Direnen bizlerdik zorlu alanda
Arkadan vurulup yalnız kalanda
Bunun hesabını sormadık Üstad.
YETÄ°MÎ
Üzülme AYDIN’ım bu düzen böyle
Onlar her ne derse oluyor öyle
Sen ne kadar doÄŸru söylersen söyle
Yalancıyı köyden kovmadık Üstad.
AYDIN BABA
YETÄ°MÎ sorma hiç AYDIN BABA’yı
Halkına yurduna takmış kafayı
Her yerde gösterdik üstün çabayı
Yine de hedefe varmadık Üstad.
YETÄ°MÎ
YETÄ°MÎ hiç haksız makam kapmadık
Yasaya uymayan hizmet yapmadık
Doğru bildiğimiz yoldan sapmadık
Düzene bir türlü uymadık Üstad.
Bu makale 805 kez okundu.
27.04.2024 | Ziyaretçi |
Online | 25 |
Bugün | 946 |
Toplam | 19209759 |