Ömer YERLİKAYA
Gel de ayıkla pirincin taşını?
22.03.2018

                Gel de ayıkla pirincin taşını…

                Çok karışmış bir iÅŸin içinden çıkabilirsen çık anlamı taşır. Pirince taşını karıştıran da ayıklamaya çalışan da yine bizleriz. Ä°nsanoÄŸlu karmaşıktır, gizemlidir, sırlarla doludur. Belki en yakınımızdakini bile yeterince tanımaktan uzağız. Belki diÅŸ görünüÅŸü ile düÅŸünceleri ile yaÅŸam tarzı ile tanımış olabiliriz ama yüreÄŸini, içindekileri gizli sırlarını asla bilemeyiz. Ve bunları kimse kimseye anlatmaz. Herkesin kendine sakladığı dünyaca bir sırrı da vardır ve hep var olacaktır. Bir ÅŸeyi karıştırmak karmaşık bir hale sokmak hiç zor deÄŸildir. Ä°ÅŸe ufak dedikodu ile baÅŸlarsınız o ÅŸunu demiÅŸ bu ÅŸunu demiÅŸ gibilerden ortalığı gerer insanları birbirine düÅŸürürsünüz. Sonra bir bakmışsınız ki taraflar birbirlerine saldırıyor. Ä°ÅŸin çıkış kaynağı önemli deÄŸildir. Önemli olan haklarında duydukları sözlerdir; aslı var mıdır yok mudur, kim söylemiÅŸtir bunların bir önemi yoktur. Söylentilere inanıp ortalığı ayaÄŸa kaldırmanın adıdır bu. Ä°nsan iliÅŸkileri aleniyet, sıcaklık, samimiyet, dürüstlük olmayınca karmaşık bir hal alır. Güvensizlik durumu ortaya çıkar. Herkes olaya baÅŸka gözle bakar, iyi niyetini göstermez sanki kötü bir ÅŸeyler olacakmış gibi de bir hissi için de büyütür ve karşı tarafa hep bu gözle bakar. Böyle iletiÅŸim sürünce de her ÅŸey iç içe birbirine girer ve karmaşık bir durum herkesi üzecektir.

                Bazı tipler vardır aramızda iÅŸi gücü söz taşımaktır, baÅŸkaları ile uÄŸraÅŸmaktır, haybeciliktir, bedavadan geçinme yollarına bakınmaktır ve bunları yaparken de yapamayacağı kötülükte yok gibidir. Onu rahatlatacak en küçük menfaati her ÅŸeyin akışını deÄŸiÅŸtirecektir. Sonrası malumdur, yalanları ile kendini savunma becerisi ile suya sabuna dokunmadan üste çıkmasını bilmektir. Çekememezlik duygusu insanı alçaltan kötü yola iten, hırsına yenik düÅŸüren bir duygudur. Her kimliÄŸe her kiÅŸiliÄŸe zarar verir. Bu duygu insanı sürekli olumsuz yönde kamçılar. Oysa emek vereyim çalışıp çabalayayım benimde olur duygusu öteleÅŸtirilmiÅŸtir ve zayıftır. BaÅŸkasının o deÄŸere ulaşırken nasıl mücadele ettiÄŸini görmezden gelir. Onu karalar, haksız kazançla elde ettiÄŸinden söz eder. Onu aÅŸağılamak için her yerde ileri geri konuÅŸur. Bir gün insan yaÅŸlandıkça umulur ki yaptıklarının muhasebesini kendi gözünden vicdanına taşır. Bir gün herkes öz eleÅŸtirisini yapabilir ve düÅŸtüÄŸü durumlar için karşı tarafa empati kurabilir. Bütün bunlar gerçekleÅŸebilse özür dileme, af dilenme duygularının ne denli kutsal duygular olduÄŸu da ortaya çıkacaktır.

                Ä°ÅŸleri birbirine karıştırdıktan sonra düzeltmek çok zordur. Bir ambar dolusu pirince çuvallar dolusu kırıntı taÅŸ döküp ayıklamaya benzer bu durumdur. Çok zordur, iÅŸin içinden çıkılmaz. Biz insanoÄŸlu da böyleyiz bazen isteÄŸimizin dışında oluÅŸan olaylar canımızı sıkar. Ya içinde biz yoÄŸuz ya olayların akışını beÄŸenmeyiz. Öyle ve böyle bir ÅŸekilde müdahale eder akışı bozar tarafların zarar görmesini isteriz. Ben yoksam onlarda olmasın, benim menfaatim yoksa onlarda zarar etsin gibi bir düÅŸünce hâkim bir düÅŸünce olunca her ÅŸey manasını yitirir. Ä°nsan kontrollü olmalıdır. BaÅŸkasına zarar vermekten kaçınmalıdır. Nitekim zararlı düÅŸünceler yaÅŸam bulduÄŸunda herkes üzülecek, herkes incinecektir. Bu durum toplumsal dayanışma içinde zararlı bir durumdur. Tıpkı bir delinin bir kuyuya taÅŸ atması, onu oradan çıkarmak için kırk akılının uÄŸraÅŸ göstermesi gibi bir durumdur. Ortalığı karıştırmak, olayları çarpıtmak, ÅŸeklini akışını deÄŸiÅŸtirmek hiç de zor deÄŸildir. Kötü niyetli olduktan sonra hemencecik çıkarsınız altından. Ama sonrası çok zordur. Çok insan zarar görür çok insan üzülür ve belki bunun telafisi de mümkün olmaz. Ä°nsanlara elle, dille zarar vermek, dedikodu etmek, hakkında kötü sözler söylemek o denli kolaydır ki bunu hemen herkes çok rahatlıkla yapabilir. Ama onurunuzu, erdeminizi, vicdanınızı kaldırıp çöpe atacaksınız. Yani insanlığınızı unutacak bir yerlere bırakacaksınız. Bir insan vicdanını karartırsa her kötülüÄŸü yapabilir. Artık onun için bir çuval pirincin bir ambar dolusu pirincin bir önemi yoktur. Yüzüne insanlık dışı bir maske takmıştır; duymamıştır, görmemiÅŸtir, her ÅŸeyin üzerine kara bir sünger çekmiÅŸtir.

                Bir kanalda gösterildi. Bir delikanlı bankta oturan annesinden para istiyor. Annesi de olmadığını hep aynı ÅŸeyi yaptığını, çalışması gerektiÄŸini o tatlı dili ile söylemeye çalışıyor. OÄŸlu küfürler ediyor, bağırıp çağırıyor hırsını alamıyor. Annesini yerlerde sürütüyor tekmeliyor, çiÄŸniyor! Artık iÅŸ iÅŸten geçiyor. Pirincin taşını ayıklamaya kalksa da dünyalar yıkıldı, anneye kalkan eller, başına inen tekmeler artık düzeltilemez. Bir sinir bir gaflet geriye dönüÅŸüm yollarını tamamı ile kapatıyor.

                                                                                                                                                                            Sevgi ile kalın.


Bu makale 237 kez okundu.

Yazarın Diğer Yazıları
Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com