Ömer YERLİKAYA
Sağlıklı Olabilmek?
02.12.2016

 

           SaÄŸlıklı Olabilmek…        

 

Almanya da uzun yıllar çalışan bir arkadaşımla saÄŸlık konusunu konuÅŸuyoruz. Bana ÅŸunları anlatıyor. Burada saÄŸlık konusu çok titiz bir ÅŸekilde takip ediliyor. Öyle ki; Bu takip kiÅŸilerin inisiyatifine bırakılmış deÄŸil. Herkesin iki yılda bir kapsamlı bir kontrolden geçmesi zorunludur. Sürenin dolmasına bir iki ay kala baÄŸlı olduÄŸunuz saÄŸlık kurumu size bir mektup göndererek en yakın bir hastanede kapsamlı bir saÄŸlık kontrolünden geçmenizi hatırlatıyor. Sürekli takip halindesiniz, kontrole gitmediyseniz bu kez telefonla aranıyorsunuz, sürenizin dolduÄŸunu muhakkak bir hastaneye gitmeniz gerektiÄŸi söyleniyor. Yine gitmediyseniz polis eÅŸliÄŸinde hastaneye götürülüp deÄŸerlerinize bakılıyor. Bu son aÅŸama da kiÅŸi cezalandırılıyor ve hastane ücretleri maaşından kesiliyor. Oysa kendi isteÄŸinizle ve zamanında gitmiÅŸ olsaydınız her ÅŸey ücretsizdi. Niçin bu takip sorusunu da ÅŸöyle cevaplıyor? Bu yolla hem yaÅŸam standardı yükseltiliyor, hem ileride oluÅŸabilecek daha ağır ameliyatların önüne geçilerek önemli ölçüde tasarruflar yapılmış olunuyor. Yani iki taraflı bir yarar saÄŸlanıyor. Hem saÄŸlıklı yaÅŸamın önü açılıyor, hem saÄŸlık giderleri bu yolla asgariye indiriliyor.  

                Bizde tabii ki böyle bir uygulama yok.

                KendiliÄŸimizden doktora gitme alışkanlığımız da yok. Ä°llaki bir ÅŸeyimiz çıkacak, bir maraz ortaya çıkacak ki doktora gidelim. Ä°çimizde her yıl ve ya iki yılda bir tam teÅŸekküllü bir hastanede kontrolden geçen, deÄŸerlerini bilen kaç insanımız var? Gelin buna yüzde yirmi diyelim. Parası olanın canı biraz daha tatlı oluyormuÅŸ! DiÄŸerleri nereye gidiyor Devlet hastanelerine. Buralar doÄŸrusu insan kaynıyor. Hangi birime, hangi servise giderseniz hiç fark etmiyor. Sıra alıp sıranızı bekleyeceksiniz. Bir doktor günde yüzden çok hastaya bakıyor. Dahası otuz, kırkıncı hastadan sonra doktorda uçuyor. Ya sevk edeyim gidiniz ya ÅŸu ilaçları kullan diyor. Tercih sizin, ilaçları kullanıyorsunuz bir iÅŸe yaramıyor. Kaldı ki doktor kalitesi de tartışılır durumda. Küçük yerlerde yeni heves doktorlar var. Sizi iyileÅŸtirmeye çalışırken doktor da çok ÅŸey öÄŸreniyor. Tam doktor olunca da büyük yerlere atanıyor. Ä°lk durak küçük yerler, küçük hastaneler. Aynı sorun için iki farklı doktora gidin tam farklı yönde sonuçlara varabiliyorlar. Biri kesin ameliyat diyor, diÄŸeri operasyon gerekmez ÅŸu ilaçları kullanmanız yeterli diyor. Sizce hangisi doÄŸru? Ä°kisi de uzman doktor ama önerileri çok farklı. Bir üçüncü doktorun fikrini alabilmek için de il dışına gitmeniz gerekiyor.

                Dilerseniz özel hastanelere gidin! Üç yıldızlı muamele görüyorsunuz. Herkes sizinle çok iyi ilgileniyor. Sıra yok beklemek yok. Ä°ÅŸin garip yanı ücretler düÅŸükmüÅŸ diye geçen hafta yüzde on zam yapmışlar. Muayene ücreti yüz on iki lira… Emekli sandığının ödediÄŸi sekiz lira, on lira… Ä°ÅŸ bununla kalmıyor. Diyelim tahlilleri dışarıda ücretsiz yaptırdınız. Doktor memnuniyetle kabul ediyor. Üstelik bilgisayarında sizin hanenize iÅŸliyor. Tahlil sonuçlarınızı size yorumluyor. Sizi muayene ediyor. Ä°laç vermem için yeniden ÅŸu tahlilleri görmem gerekiyor, diyor. Hadi ÅŸimdi tıpış tıpış vezneye gideceksiniz. Tahlil dediÄŸiniz nedir ki? Ä°ki yüz liradan baÅŸlıyor. Üstelik iÅŸ bununla da bitmiyor. Tam doktordan çıkacaksınız ama uyarılıyorsunuz. Åžu deÄŸerlerinizi filan doktorun görmesini öneriyorum. Bu da çok önemli açıkçası ihmale gelmez…  Hadi bakalım yeni bir doktora, yeniden ücret ödüyorsunuz… Muhtemelen o da sizi bir baÅŸkasına yönlendiriyor. Bu zincir sürüp gidiyor. Orası hastane ancak ticaret yapan bir hastane… Bir de bazı birimlere elli yaÅŸ üstüne ücretsiz muayene imkânı getirmiÅŸler. Ücret ödemeden muayene oluyorsunuz ama oradan tahlillere yönlendiriliyorsunuz. Ä°sterseniz dışarıda da yaptırabilirsiniz diyor. Dışarıdan tahlil getirseniz de ben ÅŸunları da görmek istiyorum diyor. Ä°ki tahlil bile verseniz iki yüz elli lira anlamına geliyor. Dahası buralar özel hastaneler; öksürseniz beÅŸ yüz liradan baÅŸlıyor. E, siz siz olun hastalanmayın demek geliyor insanın içinden ama bu mümkün mü? Hele ellisini geçtiyseniz de hastalıklarla artık dost oluyorsunuz demektir…

                Yine de saÄŸlıklı güzel günler dileÄŸiyle…

                                                                                                                        Sevgi ile kalın.

                                                                                                                             


Bu makale 336 kez okundu.

Yazarın Diğer Yazıları
Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com