Osman DEMÄ°R
MİRAÇ KANDİLİ
03.05.2016

 

 

 RABBÄ°MÄ°Z NASIL EMRETMÄ°ÅžSE

( MÄ°RAÇ KANDÄ°LÄ° )

Esirgeyen ve Bağışlayan Allah’ın Adıyla.

         

             Ä°çinde bulunduÄŸumuz mübarek üç ayların ikinci kandili olan Mirac Kandili’ni 03 Mayıs, salı gününü çarÅŸamba gününe baÄŸlayan gece idrâk edeceÄŸiz. Ä°nÅŸallah.

          Mirac gecesi, Yüce Allah’ın, Peygamberimize, büyük hakikatlerin ilâhî sırlarını gösterdiÄŸi, vâsıtaları kaldırarak ilâhî vahye muhatap kıldığı, kâinatın sırlarını seyrettirdiÄŸi,  mü’minlere beÅŸ vakit namazın farz kılındığı ve biz Müslümanlar için de ilâhî lütuflarla dolu olan bir gecedir. Yüce Yaratıcıya yakınlığın en üstün derecesi olan Mirac, beÅŸer anlayışı çizgisinin ötesinde bir olaydır. Bunu tabiat kanunlarıyla açıklamak mümkün deÄŸildir.

          Peygamberimizin hayatı içinde önemli bir yeri olan Mirac, Cenâb-ı Hakk’ın, sadece sevgili Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v.)’e bir ihsânıdır. Bu gecede, Allah Teâlâ, Peygamber Efendimizi Kudüs’ten baÅŸlayarak göklere, daha sonra da hiçbir insan ve hiçbir meleÄŸin eriÅŸemeyeceÄŸi yüce makama yükseltmiÅŸtir. Yüce Allah, gönderdiÄŸi peygamberlerini tebliÄŸ görevinde yalnız bırakmamış, onları vahiy ile yönlendirdiÄŸi gibi, zaman zaman çeÅŸitli mucizelerle de desteklemiÅŸtir. Ä°ÅŸte Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)’in en büyük mucizelerinden birisi de Ä°srâ ve Mirac hadisesidir.

          Hicretten bir yıl kadar önce bir gece vakti, vahiy meleÄŸi Cebrâil (a.s.),  Hz. Peygamber (s.a.v.)’i “Burak” adı verilen binek üzerinde, Mekke’deki Mescid-i Haram’dan alıp, Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya götürdü. “Ä°srâ” adı verilen bu yolculuk Kur’an-ı Kerim’de ÅŸöyle anlatılmaktadır: “Bir gece, kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu Mescid-i Haram’dan,  çevresini mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah’ın ÅŸânı yücedir. O, gerçekten iÅŸitendir, görendir.” (Ä°srâ Suresi, 1)

          Mescid-i Aksa’dan sonraki Mirac yolculuÄŸu ile ilgili bilgileri Hz. Peygamber’in hadislerinden öÄŸreniyoruz. Bu konu ile ilgili hadisler özetle; Hz. Peygamber’in, Cebrâil refakatinde göklere yükseldiÄŸini, orada bazı peygamberlerle karşılaÅŸtığını, nihayet Cenâb-ı Hakk’ın huzuruna çıktığını geniÅŸ bir ÅŸekilde anlatmaktadır.    (Müslim, Ä°mân, 264)  Mirac hadisesinin, mü’minleri ilgilendiren yönü, mâhiyetinden daha çok neticesi ve bu neticeden alınabilecek mesajlardır.

          Mirac olayının, Müslümanlar için önemli sonuçlarından birisi hiç ÅŸüphesiz namazdır. Namaz mü’minlere bir Mirac hediyesidir. Onun içindir ki, “Namaz mü’minin Miracı” olmuÅŸtur. Nasıl ki, Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), Mirac’ta vasıtalardan arınmış olarak, Yüce Allah ile buluÅŸtu ise; mü’min de namazda vasıtasız olarak doÄŸrudan Rabbinin huzuruna çıkar, sadece O’na kulluk etme ve sadece O’ndan yardım isteme fırsatı bulur. Günde beÅŸ vakit namazını huÅŸu içerisinde edâ eden mü’min için namaz, bir Mirac olacak ve onunla Hakk’a yol bulabilecektir.

          Mirac’ın diÄŸer bir önemli sonucu, Bakara sûresinin “Amenerrasûlü” diye anılan son iki âyetinin nazil oluÅŸudur. Bu mübârek âyetlerde; ilâhî emirler karşısında mutlak itaate yönelen mü’minlerin inançlarındaki sadâkatleri ifade edilmektedir. Ayrıca, bir önceki âyette geçen; “Ä°çinizdekileri açıklasanız da gizleseniz de, Allah sizi hesaba çekecektir” (Bakara Suresi, 284) haberiyle endiÅŸeye kapılan mü’minlerin, sorumlulukları hafifletilmiÅŸ, “Allah her ÅŸahsı, ancak gücünün yettiÄŸi ölçüde mükellef tutar” (Bakara Suresi, 286) müjdesiyle endiÅŸeleri bertaraf edilmiÅŸtir.

          Mirac’ın üçüncü önemli sonucu ise, Hz. Peygamber’in ümmetinden, Allah’a ÅŸirk koÅŸanlar dışındakilerin affedilebileceklerinin va’dedilmiÅŸ olmasıdır. Nitekim bu konuda Kur'an-ı Kerim’de ÅŸöyle buyrulmaktadır: “Åžüphesiz Allah, kendisine ortak koÅŸulmasını asla bağışlamaz. Bunun dışında kalan (günah) ları ise dilediÄŸi kimseler için bağışlar. Allah’a ÅŸirk koÅŸan kimse, ÅŸüphesiz büyük bir günah iÅŸleyerek iftira etmiÅŸ olur.” (Nisa Suresi, 48)

          Mirac gecesine mahsus özel bir ibâdet ÅŸekli olmamakla birlikte, öncelikle çokça tevbe ve istiÄŸfar ederek günahlardan arınmalı, kazaya kalmış namazı varsa kaza namazı veya nafile namaz kılmalı, Kur’an-ı Kerim okumalı, dua etmeli, salâtü selâm getirmeli, ayrıca yoksullara, yetim ve kimsesiz çocuklara yardım ederek sevindirmeliyiz. TebrikleÅŸmeli ve birbirimize dua etmeliyiz. Fitne, fesat, gıybet ve iftira gibi, bizi birbirimize düÅŸman eden kötülüklerden uzak durmalı, dargınlık ve kırgınlıkları ortadan kaldırarak kucaklaÅŸmalı, birlik ve beraberliÄŸimizi pekiÅŸtirmeliyiz.

          Ä°drak edeceÄŸimiz bu kutlu gecenin ilimiz, ülkemiz ve bütün insanlık âlemi için hayırlara vesile olması dileÄŸiyle bütün kardeÅŸlerimizin kandilini kutluyorum.

 Rabbimiz Nasıl EmretmiÅŸse; BÄ°ZE DE ÖYLE UYGULAMAK DÜÅžER.

 

 

 

 


Bu makale 209 kez okundu.

Yazarın Diğer Yazıları
Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com