

AÅŸçı Ali Arun…
Efendim yine hüzün var elimizde yine gözyaşı var. Yoksullukların, yoklukların, yetimliklerin sınırı yok artık. YaÅŸam bütün çıplaklığı ile çıkıyor insanların karşısına. İki kardeÅŸten söz ediyoruz. Biri kız biri oÄŸlan. Babasını seferberlikte kaybetmiÅŸler. Anne bir baÅŸka erkekle evlenmiÅŸ. İki yavru, iki yetim öylece kalakalmışlar ortada. Yüce Allah ululuÄŸunu göstermiÅŸ iki yavruyu kurda kuÅŸa yem olmasına rıza göstermemiÅŸtir. O yılarda bütün mesele insanın karnını doyurabilmesidir. Birde barınacak küçük bir damınız oldu mu sizden iyisi yok demektir. YaÅŸam çeÅŸitliliÄŸi olmayan, lüksü olmayan bir doÄŸallığa sahiptir. Hali vakti yerinde iki zengin aile bizim yetimlere sahip çıkıyor. Ali Arun’u Hopalı bir yardım sever aile yanına alıyor, bakımını üstleniyor. Kız kardeÅŸini de Arhavili bir hayırsever aile yanına alıyor. İki kardeÅŸ uzun bir süre bu ailelerin yanında kalıyorlar. Ali Arun her fırsatta Arhavi’ye gidiyor kız kardeÅŸini görüyordu. Büyüdüklerinde tekrar Artvin geldiler. Ali Aruna Binatlı Mehmet Gürses sahip çıktı. AskerliÄŸine kadar evinde sakladı ve askere gönderdi.
Efendim Serhad Artvin gazetemizin bu günkü konuÄŸu çileli ömrüne raÄŸmen ruh güzelliÄŸini ortaya koyan, yüreÄŸinde herkese yetecek sevgi barındıran yaÅŸadığı döneme adı ile iÅŸi ile iz bırakmış bir deÄŸerimiz; AÅŸçı Alimiz, Ali Arun…
Ali Arun 1915 Yılında DokuzoÄŸul da (Binat) dünyaya geldi. AskerliÄŸini 36 ay olarak Zonguldak’ta yaptı. Teskeresini aldı. Memleketine ve köyü binata döndü. Mehmet Gürses’in kızı Miyaser Gürses ile evlendi. Bu evliliÄŸinden Hüseyin, Melek, Abdurrahman, AyÅŸe, Emine adlarında beÅŸ çocuÄŸu dünyaya geldi. Ali Arun ÅŸehre yerleÅŸir ve çeÅŸitli lokantalarda çalışır, usta olur. 1950 yılında kendine ait lezzet lokantası açar fakat çok uzun sürmez. İş yerini o zamanın bazı nedenlerinden dolayı kapatır. 211 Hudut alayına baÅŸ aÅŸçı olarak iÅŸe baÅŸlar. Bu iÅŸinde sekiz yıl çalışır. Alay aÅŸçılığından ayrılarak Artvin Devlet Hastanesine baÅŸ aÅŸçı olarak atanır. 1963 yılında eÅŸini doÄŸum üzerine kaybeder. Bir süre sonra yeniden evlenir. İkinci evliliÄŸinden de Sündüs ve Abdullah adlarında iki çocuÄŸu dünyaya gelir.
AÅŸçı Ali Uran büyük düÄŸünlere aÅŸçı olarak davet edilirdi. Tanınmış kiÅŸilerin düÄŸün sofralarına nefis yemekler hazırlardı. Bayramlarda baklavası çok meÅŸhurdu. ÇoÄŸu kiÅŸilerden baklava sipariÅŸi alırdı. İşini öylesine mükemmel yapıyordu ki zamanın en iyi ustalarından birisi haline gelmiÅŸti.
Ali Uran yetimlik görmüÅŸ el evlerinde büyümüÅŸtü. Kendisine bakanlara saygısını vefa borcunu hiç eksik etmedi. Ali Uran bu küçük ÅŸehrin insanları tarafından çok sayıldı çok sevildi. Onun sohbetinde etrafı kalabalık insan gurubu ile dolu olurdu. YumuÅŸak huyluydu. Temiz bir yüzü vardı. Bakışlarında yüreÄŸinin sıcaklığı vardı ama derinden bakıldığında çocukluÄŸundan gelen hüzünlerini sakladığını da görmek mümkün olurdu. Bazı insanlar vardır namları ile yaÅŸadığı topraklara ün salarlar. Sekban Kazım, Çorçil, Pehlivan Mustafa, Goncolo, diÄŸerleri ve AÅŸçı Ali… Bu kiÅŸilerin isimleri bu namları ile ünlenmiÅŸtir. AÅŸçı Ali o denli ünlendi ki onu tanımayan kimse yoktu. SokaÄŸa çıkıp Ali Uranı sorsanız tanıyan birkaç kiÅŸi ya çıkar ya çıkmaz. Ama AÅŸçı Ali diye sual edin herkes onu tanıyacaktır.
ÇocukluÄŸu gençliÄŸi hüzünlü geçen bu deÄŸerli büyüÄŸümüz büyüdükçe bambaÅŸka bir insan olacaktı. NeÅŸeli, keyifli, hoÅŸ sohbetli, mert, eli açık birisiydi. Misafirlerine özel ilgi gösterirdi. Evinde ağırladığı misafirine yemek yedirmeden asla bırakmazdı. Onların yetiÅŸme tarzı buydu. Çocukları çok seviyordu. Hele gördüÄŸü bir yetimi okÅŸamadan, sevmeden yanından ayrılmazdı. Kimsenin kalbini kırmadı. ÇocukluÄŸunda, gençliÄŸinde çok iyilikler gördüÄŸü için de bütün ömründe insanlara iyilik yapmak için hep fırsatlar kolladı. Hep iyi bir baba oldu. İyi komÅŸu, iyi amca, iyi dayıydı. AÅŸçı Alinin selamı bir itibar gibi karşılık buluyordu. TopraÄŸa, yeÅŸile, doÄŸaya ve insanlara aşıktı. Birde silaha karşı farklı bir tutkusu vardı. Bizim yöremizin insanının bir tutkusudur bu. Yanından silahını eksik etmezdi. Ali Uran iÅŸi ile adı ile beyefendi kiÅŸiliÄŸi ile marka bir isim olmuÅŸtu. Biz hepimiz ondan çok memnunduk.
1984 yılında akciÄŸer kanserine yakalandı. Çocuklarına bu benim vasiyetimdir diye onları uyarıyordu. Ben ölünce AÅŸçı Ali Arun vefat etmiÅŸtir diye ilan edilsin istiyordu.
AÅŸçı Ali Arun 1987 yılında hakkın rahmetine yürüdü. Salasını okuyan hoca efendi AÅŸçı Ali Arun vefat etmiÅŸtir diye okuduÄŸu salahı duyuruyordu... Yüce Allahın merhameti onun üzerinde olsun, makamı cennet olsun inÅŸallah. Sokak Manzaraları isimli köÅŸemizden çocuklarına ve Arun ailesine kucak dolusu selamlar gönderiyoruz.
Sevgi ile kalın.
Bu makale 560 kez okundu.
| 13.12.2025 | Ziyaretçi |
| Online | 52 |
| Bugün | 6902 |
| Toplam | 25180168 |