Ahmet Hamdi Tanpınar ve Saatleri Ayarlama Enstitüsü…
Efendim Serhad Artvin Gazetemizin bu haftaki konuÄŸu Ahmet Hamdi Tanpınar. Hayri İrdal, romanın baÅŸ karakteridir. Fakir bir ailede doÄŸmuÅŸ ve çeÅŸitli iÅŸlerde çalışmıştır. Çocukluk ve gençlik yıllarında yaÅŸadığı olaylar ve tanıdığı insanlar, onun karakterini ve bakış açısını ÅŸekillendirir. Hayri, saatlerle olan ilgisi nedeniyle saatçi Nuri Efendi ile çalışmaya baÅŸlar ve ondan saatler hakkında çok ÅŸey öÄŸrenir. Nuri Efendi’nin ölümüyle Hayri’nin hayatı deÄŸiÅŸir ve zorlu bir döneme girer. Roman modernleÅŸme ile gelenek arasında sıkışıp kalmış bireylerin ve toplumun hikayesini, zengin karakterleri ve derinlemesine analizleriyle okuyucuya sunar. 1961 yılında yayımlanır ve 1920’li yılları anlatır. Bireysel ve toplumsal düzeyde modernleÅŸmenin getirdiÄŸi deÄŸiÅŸimleri ve çatışmaları çarpıcı bir ÅŸekilde yansıtır.
Hayri İrdal, avare iÅŸlerle uÄŸraÅŸmayı bir hayat döngüsü haline getirmiÅŸtir. Bir gün Halit Ayarcı adında bir adam çıkıp gelene kadar orada burada ayak iÅŸlerinde çalışmaktadır. Halit Ayarcının yönlendirmesiyle Saatleri Ayarlama Enstitüsü” adında bir kurum kurmak için çalışmalar yapar ve nihayetinde baÅŸarılı olur. Hayri İrdal bu enstitünün en gözde ismi olmuÅŸtur ama buradaki iÅŸini hem anlamsız buluyor hem de iÅŸsiz kalmaktansa bu saçmalıklara katlanmayı yeÄŸlerim düÅŸüncesiyle hayatına devam ediyordu. Bu enstitünün görevi saat kulübelerinde insanların saatlerini düzeltmekti. Roman, Osmanlı’nın son döneminden baÅŸlayarak Türkiye Cumhuriyeti’ne uzanan zaman diliminde baÅŸkalaÅŸan insanlarımızın zevklerine ve iliÅŸkilerine de odaklanmıştır. Memleketin yaÅŸadığı büyük dönüÅŸüm sürecinde insanların da kendi etraflarında, kendi gerçekliklerinde bu deÄŸiÅŸimi hissetmesini ve yaÅŸanan bu dönüÅŸümün küçük yaÅŸamlara olan etkilerine dair kara mizahla ve dalga geçmelerle dolu bu eser her anlamda edebiyat dünyamızın en iyi iÅŸlenmiÅŸ eserlerinden biri olarak görülmektedir.
Bir kitabı okurken çokça fikir deÄŸiÅŸtirdiÄŸim bir baÅŸka kitap hatırlamıyorum. Ayaklı, ÅŸiÅŸkin, kabarık, açık, yarı açık, köÅŸeli, düz, yuvarlak saatler. Özellikle ilk bölümlerde içim dışım saat oluyor. Son bölümde az da olsa saatlere dönüÅŸ olsa da ağırlıklı Halit Ayarcı ve Dr. Ramiz ile olan anılara yer veriliyor.
Post modern bir roman ve Hayri İrdal’ın absürt düÅŸüncelerinin içine sıkışıp kalıyoruz. Åžu gerçek var ki Ahmet Hamdi dönemin yazarlarından birkaç gömlek daha ileride. Romana bakış açısı, roman dili, kiÅŸi betimlemeleri batılı düzeyde. Ancak konu çılgın bir düÅŸünce karşılığı ve evrensel yönlü hiç deÄŸil. Öyle abartıldığı gibi dünün, bugünün ve geleceÄŸin romanı olma iddiası ülkemiz için olsa da bir dünya klasiÄŸi normlarından çok uzak duruyor. Yılanlarının Öcünü okuduÄŸunuz gibi onu okurken aldığınız keyfi burada alamazsınız. Sadece kitap kurdunun okuyacağı türden bir kitap. Tekrarlar, sıkıcı paragraflar, uzun cümleler kitabı daha sıkıcı yapıyor.
Oysa Ahmet Hamdi Tanpınar daha farkı daha zinde düÅŸünce içinde olsaydı dünya çapında bir yazar olabilirdi? Post modern görüÅŸü benimsediÄŸi halde dar ve lokal kalıplarda kalması okur alanını da sınırlıyor. Bir İtalyan, bir Fransız hele bir İngiliz gencinin Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nü okuması için nasıl bir nedeni olur diye doÄŸrusu çok merak ediyorum. Gülün Adı, Nana, Bülbülü Öldürmek, UÄŸultulu Tepeler, Büyük Umutlar bugün hala bütün dünya gençleri tarafından çokça okunan eserlerdir.
Bizde bir ÅŸeyler eksik gidiyor. Çeviri yaparak romanla tanışmamız, serveti Fünun’un kapatılması, bir avuç aydının sürgüne gönderilmesi, tutuklanması, roman dokusunu henüz çözemeden roman yazmaya baÅŸlamamız, Türk Klasiklerini biz bize övgüler dizerek göklere çıkarmamızdan öteye götürmüyor. Yüzlerce ve yüzlerce merdiven altı yayınevleri müthiÅŸ tanıtım projeleriyle, esasen tek satırına dokunmadan, yayınevine çuvalla para ve yazar kendi kitaplarını satın alarak edebiyat dünyasına açılmayı hayal ederken, yayımlanan kitaplardan nitelik beklemek hayal kurmaktan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. BaÅŸta Can Yayınları, İş Bankası Yayınları, Yapı Kredi Yayınları, İletiÅŸim, Everest, Kırmız Kedi ve birkaçı daha ülke çapında tanınmış birisi dışında, aÄŸzıyla kuÅŸ tutsa bile bir baÅŸkasının eserini asla yayımlamıyor. Ödüllerin çok büyük ekseriyeti hatta tamamı bu yayınevinden çıkan kitaplara gidiyor. Didaktik okuma zenginliÄŸine sahip bir iki yüz bin civarında altın denecek okurumuz var, hepsi bu! Seksen küsur milyon ve sadece iki yüz bin küsur bir okur! Ve ilk yüzde zaman zaman ilk üçte yer alan Saatleri Ayarlama Enstitüsü yazarı Ahmet Hamdi Tanpınar’ı saygıyla yad ediyoruz.
Sevgiyle kalın.
Bu makale 651 kez okundu.
22.05.2025 | Ziyaretçi |
Online | 45 |
Bugün | 1752 |
Toplam | 23081488 |