Artvin Barosu 5 Nisan Avukatlar gününü unutulmayacak bir geceyle kutladı.

2012-04-10 08:42:29

Artvin Barosu’nun 5 Nisan Avukatlar Günü kutlama etkinlikleri kapsamında Havuz Restoran’da düzenlenen gecede, avukatlık mesleğine 20 yıl ve üzerinde emek vermiş olan Artvin Barosu Mensuplarına şilt takdim edildi.

Avukatlar günü münasebetiyle organize edilen geceye Artvin Barosuna mensup birçok avukat, değişik kurum ve kuruluşlar bünyesinde çalışan kurum avukatları ve basın mensupları katıldı. Gecede avukat arkadaşlarının avukatlar gününü kutlayan Artvin Barosu Başkanı İzzet Varan baronun kurucu üyelerini de unutmayarak Artvin Barosu’nun kurucu üyelerinden İ. Suat Varan ve Hamdi Güryel’e rahmet, Erdal Taşkan ve Hüsnü Ertürk’e uzun ömürler dileklerini sundu.  Baro Başkanı İzzet Varan, Türk Yargı sistemi ile ilgili bir açıklama yaparken bizim sorunumuz iktidarla değil yargıyı kuşatanlarladır. Bugün siyasetin yargıyı kuşatması harekâtı vardır, diyerek anayasa mahkemesi başkanının açıklamalarına atıfta buluna Varan yaptığı açıklamada;

 Bugün Siyasetin Yargıyı Kuşatması Harekâtı Vardır

“Bugün aramızda olmayan, her geçen gün eksikliklerini daha da fazla hissettiğimiz, çok kıymetli ağabeylerimiz, Artvin Barosu’nun aramızdan ayrılan hukuk çınarları Osman Nuri Aşıkoğlu, Necati Şanver, Ergin Osmanağaoğlu ve Aydın Zaim’i rahmet ve şükranla anıyoruz.

Dünyada belirli bir örgütlenme seviyesinde olan her toplumda mutlaka uyuşmazlıkları yargılayan görevliler hep olur. Ancak sadece demokratik toplumlarda bağımsız ve etkin savunma vardır. Şu halde hukukun üstünlüğünü, hukuk devletinin demokrasiyi tanımlarken bağımsız savunmanın vardığı en önemli kriterdir.  11 Eylül’den sonra dünyanın içine sürüklenmiş olduğu özgürlük ve güvenlik ikileminin sonucunda savunma mesleği de maalesef baskıcı yönetim anlayışından payına düşeni aldı. Terörle ve örgütlü suçlulukla mücadele ediliyor görüntüsü altında dünyanın pek çok ülkesinde hak ve özgürlükler ve bu sırada da savunma hakkı kısıtlana geldi.  Bugün dış dünyaya ileri demokrasi, demokratikleşme hamlesi olarak takdim edilen anayasa değişiklikleri ve kanun değişiklikleri ve özellikle zihniyet değişliği sonunda Türkiye’de avukatlar kendilerini sanık sandalyesinde bulmuşlardır. Daha geçen gün Türkiye’nin en yüksek mahkemesinin Anayasa Mahkemesinin başkanı daha önce yargı siyaseti kuşatmıştı, bugün siyasetin yargıyı kuşatması harekatı vardır diyerek, tarihi bir uyarıda bulundu. Biz Türkiye’nin avukatları olarak dünyaya ülkemizdeki gerçekleri doğru bir şekilde anlatma görevini üstlendik. Türkiye’de teknolojik gelişmeye maalesef zıt bir şekilde ve fakat teknolojik gelişmeden beslenerek tarihin hiçbir devrinde olmadığı kadar özgürlükler problemi vardır. Türkiye’deki insanlar iletişim özgürlüğünden mahrum edilmişlerdir. Hatta bazı mahkemelerin bütün Türkiye’nin telefonlarının dinlenmesine ilişkin tarihe kara leke olarak geçecek kararları mevcuttur.

Yargılamanın Hızlandırması Savunmayı Ortadan Kaldırmamalıdır”

Resmi rakamlara göre yaklaşık 75 bin kişinin telefonu dinlenmektedir. Gayri resmi dinleme sayıları bunun çok çok ötesindedir. 75 bin kişinin günde ortalama 10 kişi ile telefonda konuştuğunu düşünecek olursanız nüfusun anlamlı bir kısmının iletişiminin kayda geçirildiği görülecektir. Kayıtlar ve dinleme mahkeme kararı ile yapılıyor gibi görülse de sonun idare eli ile gerçekleştirilmekte ve idare tarafından yapılanmaktadır. Özel hayatın gizliliği artık kalmamıştır. Askeri darbe ile mücadele ediliyor görüntüsü altında yüzlerce gazeteci 4 yılı buluna tutukluluk sürelerini tamamlamak üzeredir. Uzun tutukluluğa çare olarak adil yargılanma hakkını geliştirmek yerine yargılama süresini savunma hakkını kısıtlayarak kısaltmak şeklinde bir anlayış ortaya koyulmuştur. Dolayısıyla uzun tutuklulukların yerini kısa süre sonra jet hızıyla tamamlanan ama savunmaya yer verilmeyen yargılamalar alacak ve tutukluluklar maalesef arzu edildiği gibi mahkumiyete çevrilecektir. Türkiye’nin gündemindeki bir büyük ceza davasında sadece bir dosyada elektronik ortamda elde edilmiş deliller üzerinde 1500’ün üzerinde sahteciliğin soruşturma sırasında yapıldığı uluslar arası kurumlar tarafından tespit edilmiş ve dosyaya sunulmuştur. Bu çerçevede askeri darbe ile hukuki mücadele adı altında yürütülen bir soruşturmada darbe planlarının 2003’te yapıldığı iddiası ortadayken darbe planında kullanılan bilgisayar yazı karakterinin 2006’da piyasaya sürülen bir karakter olduğu ve darbe krokilerin kullanılan çizim programının ise 2007’de piyasaya sürüldüğü tespit edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiç olmadığı kadar çok avukat aynı gün Diyarbakır’da, Ankara’da ve İstanbul’da tutuklanmıştır. Aynı gün içinde savunma hakkını kullanan müvekkilleri ile görüşen avukatlar arşivlerindeki dava dosyaları ve müvekkillerinin kendilerine emanet ettiği sır niteliğindeki belgeler delil göstererek tutuklanmıştır. Tutuklama sayısı aynı gün içerisinde 36’dır. Bunun adı ileri demokrasi değil, demokrasi adı altında çoğunluğun azınlığa tahakkümü yani neo-faşizmidir.  Türkiye çapında bir devletin Türkiye kadar önemli jeopolitik konumda bulunana bir devletin demokrasiden sapıp baskıcı tek adam yönetimine girmesi sadece Türkiye’nin sorunu olamayacak kadar önemlidir. Bu çağdaş dünyanın sorunudur. Bütün Avrupa’nın ve Amerika’nın sorunudur. Çünkü bu topraklarda bu kadar kritik konumdaki bir ülkede demokrasi hakim olmazsa dünya tarihi hiç beklenemedik ve arzu edilmedik şekilde değişebilir. Tarihte demokrasinin ve özgürlüklerin lokomotifi daima avukatlar olmuştur. Ancak çok iyi yetişmiş, ne söylediğini, ne yazdığını, ne yaptığını bilen avukatlar idarenin hiyerarşik yapısı içinde memur konumuna getirilmeye çalışılan hâkim ve savcılar karşısında dik durabilir. Ancak ne söylediğini bilen, geçmişine tarihine hâkim geleceği üzerine söz söyleme kararlılığında olan avukatlar baskıcı rejime dur diyebilir ve siyasi iktidarı girdiği yolda makas değiştirmeye zorlayabilir. Türkiye’de üniversitelerde bilimsel özgürlük asklıya alınmıştır. Türkiye üniversitelerinin rektörleri siyasi iktidar tarafından atanmaktadır. Bu sebeple bu ülkede bilim adına doğruyu söyleyecek yüksek öğrenim kurulu maalesef bırakılmamıştır. Askeri darbeler sonunda yok edilen örgütlenme özgürlüğü ve sendikal özgürlükler sebebiyle bugün işçi hareketi de zayıflamış durumdadır. Dolayısıyla sendikalar da susturulmuştur. Geleceğimiz adına, özgürlükler adına, sadece Türkiye adına değil; dünyada demokrasi ve hukuk devleti adına, insan hakları adına bu ülkede sesini çıkarabilecek sadece avukatlar ve barolar kalmıştır. İşte bu sebeple avukatların çok bilgili çok donanımlı ve çok ahlaklı olması zorunludur’’ ifadelerine yer verdi.  

 

Avukatlık Kanununda Yapılacak Değişiklerle İlgili Kaygılarımız Mevcuttur”

 

Konuşmasının son bölümünde 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nda yapılacak değişikliklerle Artvin Barosu Yönetim Kurulu’nun görüşlerini paylaşan Baro Başkanı Av. İzzet Varan, mevcut değişiklik taslağı içerisindeki bir takım değişikliklerin kendilerini kaygılandırdığını ifade ederek, taslak ile ilgili Artvin Barosu Yönetim Kurulu’nun görüşlerini şu şekilde sıraladı; Yabancı avukatlık şirketlerinin Türkiye’de avukatlık faaliyetinde bulunması ve şubeler açmasına izin verilmemelidir. Belirli bir meslek kıdeminin altındaki avukatların yüksek mahkemelerde dava açmasının ve dava takip etmesinin kısıtlanması yoluna gidilmemelidir.  Avukatlık ücretinin tamamının barolara yatırılması şeklinde bir düzenleme yapılmamalıdır. Avukatlık sözleşmelerinin baroya ibraz edilmesi zorunlu tutulmamalıdır.  Avukatlık stajı hiçbir şekilde Türkiye Adalet Akademisinde yapılmamalıdır. “Avukat Yardımcılığı” adında yeni bir statü oluşturulmamalıdır. Baro organlarının nispi temsille seçilmesi demokratik olmayacak; baroların gücünü kıracak ve baro yönetimlerine siyasi particiliği getirecektir. Bu sebeple seçimde nispi temsil düzenlemesine gidilmemelidir.

Baroların, Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulundaki delege sayıları, temsilde adalete zarar verecek şekilde yeniden düzenlenmemelidir. Avukatlık kadroya bağlı bir meslek olmadığından mesleki faaliyetleri yürütebilecek zihinsel, fiziksel güçte olduğu sürece hiçbir avukat sırf yaşı sebebiyle meslekten uzaklaştırılmamalıdır. Avukatlık Kanunu değişikliği çalışması Türkiye Barolar Birliği Başkanlığında, Türkiye Barolar Birliği çatısı altında, Türkiye Barolar Birliği adına ve fakatın bütün baroların ve meslektaşların etkin katılımını sağlayacak şekilde bir komisyon tarafından şeffaf şekilde yürütülmelidir.”

 

Artvin Barosu’nda Ahde Vefa Geleneği Sürüyor; Duayenlere Ödüllerini Gençler Takdim Etti

 

Başkan İzzet Varan’ın konuşmasının ardından, Artvin Barosu’na uzun yıllar emek verdikten sonra emekliye ayrılan Artvin Barosu çalışanlarından Halis Yılmaz’a bir plaket takdim edildi. Sonrasında ise Avukatlık mesleğine 20 yıl ve üzerinde emek vermiş olan hukuk duayenlerine günün anısına şilt takdim edildi.

 

Artvin Barosu’nun, Avukatlık Mesleğinde en tecrübeli ismi olan Şefik Çorbacıoğlu’nun sağlık sorunları nedeniyle katılamadığı törende meslekte 54 yılını tamamlayan Av. Şefik Çorbacıoğlu’nun ödülünü, oğlu Artvin Eski Milletvekili Av. Yüksel Çorbacıoğlu, Artvin Barosu’nun genç mensuplarından Av. Gözde Aydın’ın elinden aldı. Kısa bir konuşma yapan Av. Yüksel Çorbacıoğlu, babası Av. Şefik Çorbacıoğlu’nun meslekte geçirdiği 54 yılın kendisinin yaşından dahi uzun bir süre olduğunu belirterek, Artvin Barosu’nun en büyük hukuk çınarının oğlu olmaktan çok bir meslektaşı olmanın kendisi için daha büyük bir gurur kaynağı olduğunu ifade etti. Çorbacıoğlu’nun ardından meslekte 41. yılını dolduran ve törene katılamayan Av. Affan Balaban’ın ödülünü Artvin Barosunun genç avukatlarından Av. Sertan Güven, kendisine ulaştırılmak üzere Av. Mehmet Morgül’e takdim etti.  Törene katılamayan İsmail Hakkı Hatipoğlu’nun meslekteki 41. yılı onuruna hazırlanan şilti kendisine ulaştırmak üzere Av. Nur Şahin’e, Av. Gökhan Demirci takdim etti.

 

Ardından meslekte 40. yılını dolduran Artvin Barosu’nun duayenlerinden Av. Mustafa Bayraktar ödülünü Av. Elvan Güven’in elinden alarak, gençler ile bir araya gelmekten büyük haz duyduğunu ifade ederek Artvin Barosu Yönetim Kurulu’na teşekkür etti.

Meslekte 39. yılını tamamlayan Av. Sinan Şeşen’in ödülünü kendisine ulaştırmak üzere Av. Serpil Yılmaz’a, Artvin Barosu Yönetim Kurulu Üyelerinden Av. Galip Özçelik sundu. 37 yıllık Avukat Mehmet Morgül, ödülünü Artvin Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Alper Ketenci’den alırken, avukatlık mesleğine 36 yıldır emek veren Av. Ali Uğur Çağal’a ödülünü Artvin Barosu’nun genç Avukatlarından Muammer Erim’in elinden, meslekte 34 yılını dolduran Volkan Kayanak, Artvin Barosu Başkan Vekili Av. Çetin Tekdoğan’ın elinden, Kaynak ile aynı yıl göreve başlayarak meslekte 34. yılına erişen Av. Çetin Tekdoğan ise Artvin Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Muhammed Altunal’en elinden ödüllerini aldılar. Törene katılamayan 28 yıllık Avukat Hilmi Özdemir’in ödülünü kendinse ulaştırılmak üzere Av. Ersoy Yıldız’a, Av. Ayşe Öger takdim ederken, yine 28 yıllık Avukat Sırrı Subaşı törende bulunmadığı için Av. Oktay Ünlü’ye, Av. Uğur Yeten’e verdi.  Meclis çalışmaları nedeniyle törende bulunmayan ve Avukatlık Mesleğinde 24. yılını dolduran CHP Artvin Milletvekili Av. Uğur Bayraktutan’ın ödülünü kendisine üzere Av. Merve Güven’e, Av. Sedef Cevahir takdim etti. Törende bulunmayan Av. Ayla Varan’a meslekteki 22. yılı onuruna verilen ödülü Av. Leyla Gültekin Çoruh, Av. Erol Karabacak’ın elinden alırken, mesleklerinden 21. yıla erişen Av. Yüksel Çorbacıoğlu, kendisinin ve eşi Av. Serpil Çorbacıoğlu’nun ödülünü Av. Yeşim Yıldırım Başer verdi.  Meslekte 20. yılını dolduran Av. Necdet Aydın’a ödülünü Av. Keziban Demir takdim ederken, ödül töreninin sonunda Artvin Barosu Başkanı Av. İzzet Varan’ın meslekteki 23. yılı anısına takdim edilen ödülü vermek üzere Artvin Barosu’nun tüm yönetim kurulu üyeleri sahneye çıktı. Başkan Varan, üzerinde “Yargının kurucu unsuru olan savunmaya adamış olduğunuz 23 yıl anısına şükranlarımızla…” yazılı olan şilti Artvin Barosu Yönetim Kurulu Üyeleri hep birlikte takdim ettiler.

 

Ödül töreninin ardından sırasıyla sahne alan Bahadır Ural ve Gürkan geceye katılanları doyasıya eğlendirdi.

 


Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com