Sivil toplum örgütleri demokrasinin kılcal damarlarıdır. Demokrasinin geliştiği ülkelerde örgütlenme oranı yüzde yüzlerin üzerindedir. Kuzey Avrupa ülkelerinin çoğunda, örgütlenenlerin sayısı, genel nüfusun da üstündedir. Bu da, her bireyin çok sayıda derneğe üye olmasından kaynaklanıyor. Ülkemizde ise bu oranın yüzde beşler dolayında olduğu söyleniyor.

Sivil toplum örgütleri demokrasinin güvencesi, demokrasi de örgütlenmenin itici gücüdür. Son yıllarda önemsenir hale gelen sivil toplum örgütleri, nicelik açısından yetersiz olsa da nitelik açısından işlevleri küçümsenemez. Meslek odaları, kendi alanlarına giren sorunların çözümünde etkin olmakta ve yetkililere yol gösterici çözümler üretmektedirler.

Sayıları binlerle ifade edilen yöresel derneklerimiz de, kentlere uyum sağlanmasında, hemşehricilik boyutunda da olsa sosyal dayanışmanın geliştirilmesinde, iyi geleneklerin yaşatılmasında önemli misyon üstlenmişlerdir. Hepsinin başında “kültür” sözcüğü olmasına karşın, bu konuda yetersiz kalsalar da, ilerisi için umut vermektedirler. Yaptıkları toplantılarla, geleneksel gecelerle, çıkardıkları gazete ve dergilerle, oluşturdukları yazılı ve görsel arşivlerle, birer kültür odağı olma çabasındadırlar. Çok sayıda derneğin ilçe ve köylere kitap ve dergi göndermek için kampanyalar açtığına, ilgi gören bu tür girişimlerin amaçlarına ulaştığına tanık olduk.

Değişik görüşlere sahip olmasına karşın bir çatı altında toplanabilen, temel sorunları çok yönlü tartışabilen dernek üyeleri, hoşgörü ortamının yaratılmasında, sivri görüşlerin aşınmasında da önemli rol oynamaktadırlar. Bu nedenle, gönüllü derneklerimizi mini parlamento olarak tanımlamakta bir sakınca görmüyoruz.

Ulusal ve yöresel çaptaki derneklerimizin çevre edinme, yaşam moralitesini yükseltme gibi misyonları da var. Kentlere göçen ve kendi alt kültürlerini oluşturan kesimlerin, yeni konumlarına uyum sağlamada sivil toplum örgütlerinin rolü yadsınamaz.

Hoşgörü ve yardımlaşma kültürü, demokrasimizi besleyen, köklerini derinleştiren, dal budak olmasını sağlayan bir öğedir.

Ülkemizin çağdaşlaşmasında, ileri demokrasiye ulaşmasında, örgütlenme kaçınılmazdır.  Örgütlenme oranın yükselmesi,  toplumumuzun gelişmesini doğrudan etkileyecektir.

Bu makale 487 kez okundu.