Dünya inanılmaz bir hızla deÄŸiÅŸiyor…

2020 yılı gezegenimize iyi gelmedi. Bir kâbus gibi baÅŸlamasına neden olan corona virüsü salgını Çin'den sonra bütün dünyaya yayılmıştı. Salgın ÅŸu ana kadar 4 milyondan fazla kiÅŸiyi enfekte ederken, açıklanan son verilere göre dünya çapında üç yüz otuz binin üzerinde can kaybına da neden olmuÅŸ durumda. Ne yazık ki bu sayılar giderek yükseliyor. Dünya saÄŸlık örgütü mücadelenin gerisinde kaldı. Gerekli ikaz ve uyarılarının yapılmasında geç kalındı. Bu durum daha vahim sonuçlar doÄŸurdu.   

                Dünyada kayıt dışı günü birlik çalışan iki milyar civarında insan var. Günlük iÅŸler yapıyor ve evine günlük para götürüyor. Virüse karşı en açık ve en riskli grup olarak da bu kesim gösteriliyor. Bu kesimin bir baÅŸka sorunu daha var. Bir gün iÅŸe çıkmasa evine ekmek götüremiyor. Hem riskli bir grup hem geliri sokaÄŸa çıkmasıyla ilintili bir gruptan söz ediyoruz. Yasaklarda evde kalıp sokaÄŸa çıkamayınca önemli sıkıntılar yaÅŸadıklarını biliyoruz. 

Dünya hava yolları ulaşımı ÅŸu ana kadar iki yüz elli milyar dolar zarar etmiÅŸ durumda. Ve beraberinde pek çok sektörde önemli zararlar yaÅŸanıyor. Bu durum hem iÅŸsizlik sayısını artırıyor hem yeni oluÅŸacak istihdamın da önünü kesiyor. Virüsün ekonomik boyutu giderek olumsuz boyutta büyüme gösteriyor. Ekonomik zarar bireylere kadar yansıyor.

SokaÄŸa çıkma yasağı olan büyük ÅŸehirlerde halk tecrübe kazandı. Neyi ne zaman nasıl ve ne kadar alacağını artık iyi hesap ediyor. Bir tek sorun var vaka sayısı ve ölümler giderek azalmaya baÅŸlayınca gereÄŸinden çok bir gevÅŸeme yaÅŸanıyor. Sosyal mesafe, fiziki durum tamamıyla ihlal ediliyor. Sosyal mesafesiz panik alışveriÅŸleri yaÅŸanıyor. Ülkemizde ulusal zincirleri olan marketler ayda bir iki sefer ürün tanıtımı yaparak maÄŸazalarında satıyor. Her seferin de deÄŸiÅŸik bir ürün tanıtılıyor piyasa fiyatlarının çok altında cazip fiyatlarla sunumu yapılıyor ya; kalite konusunda hiç deÄŸinmeyelim zira paranın olmadığı yerden kaliteden söz etmek doÄŸru olmaz. Ä°ÅŸte o ürünlerden satın alabilmek için sosyal mesafeleri ve maskeleri hiçe sayarak ürün maÄŸazasının kapısında kuyruklar oluÅŸuyor. Mesele virüs filan deÄŸil ÅŸu batan geminin malını satın almakta yatıyor. Adeta panik alıveriÅŸ yaÅŸanıyor. Ä°lgi korona virüsüne deÄŸil ürüne yoÄŸunlaşıyor.

Maskeler tamamıyla gösteriÅŸ olarak kullanılmaya baÅŸlandı. Aman maskesiz yakalanmayayım, aman polis görmesin endiÅŸesiyle yere düÅŸen maskesini bile alıp takanlarımız bile söz konusu. Ceza derken ÅŸunu da söyleyelim. Korona konusunda kuralları ihlal eden otuz bin kiÅŸiye virüs cezası kesildi. Tabii ki ceza bizde önlem olarak görülmüyor. Bütün mesele ÅŸudur; kurallar ihmal edilir ve panik alışveriÅŸleri artarsa iÅŸte o zaman istenen durumun tam aksi bir durum yaÅŸanır ve Allah korusun ikinci bir dalga daha ÅŸiddetli gelebilir.

Dünya inanılmaz bir hızla deÄŸiÅŸiyor. DeÄŸiÅŸimin temelinde bilgi yatar. Bilgi toplumları deÄŸiÅŸime ilk ayak uyduran toplumlardır. Ben görmediÄŸim düÅŸmana yenilmem, böyle bir ÅŸeyin varlığına bile inanmam, bana bir ÅŸey olmaz düÅŸüncesin de olan birisi bilgi toplumu için de deÄŸil cehalet toplumu içindedir. Bu kiÅŸiyi deÄŸiÅŸtirmek ancak onun alacağı eÄŸitimiyle mümkündür ve bu uzun bir zaman dilimi gerektirir. Harita üzerin de Kıbrıs’ın nerede olduÄŸunu bilmeyen, Osmanlı imparatorluÄŸunu kim kurdu sorusuna cevap veremeyenler, dinin çok kolay ve basit temel ilkelerine susup tek cevap veremeyenler… Bu sayı o denli çok ki insanın gözü korkuyor. Oysa bu türden sorular çok kısa bir eÄŸitim ve günlük yaÅŸam çizgisiyle aşılabilecek türden ÅŸeylerdir. Ne yazık ki bir türlü aÅŸamıyoruz. Kitap okumuyoruz, gazete dergi okumuyoruz ama yeri geldiÄŸin de mangalda kül bırakmıyoruz; iyi de bu rüzgâr nereden geliyor?  

Bir kiÅŸinin eÄŸitilmeden analitik yorum yapması beklenemez. Bu bakımdan okumak analitik yorum yapmak içindir. Günümüz de bu yorumlara önemli ihtiyaç duyulmaktadır. Her insanın kendi düÅŸünceleri ve bir vizyonu olabilmelidir. Köklü bir geçmiÅŸimizin var olması tabii ki geleceÄŸimizi ÅŸekillendirmekten uzaktır. Bu konuda çaba gösterip bir ÅŸeyler yapmalı ve yaÅŸamın her alanında katkılar sunabilmeliyiz. EÄŸer gerekli ÅŸeyleri yapamazsak en güçsüz durumumuzu yaÅŸayabiliriz.

                Dünya hızla deÄŸiÅŸiyor. Bu gerçeÄŸi içimize sindirebilmeliyiz. Ve arkasından deÄŸiÅŸime ayak uydurabilmeliyiz. Bunun en başında kurallara uymak ve bilimin öngörüsü altında hareket etmektir. Hemen her kaynakta sokaÄŸa en az çıkan ve kurallara en çok uyulan kesim sadece çocuklardır. Bunu niye yapıyoruz? Kurallara uymaktan çok çocuklarımızı gösterdiÄŸimiz aşırı sevgi yüzünden onları korumaya çalışıyoruz. Aman onlara bir ÅŸey olmasın. DüÅŸünce çok güzel ama kuralları ihmal eden bir yetiÅŸkin pozitif hale gelince en sevdiklerini tehlikeye soktuÄŸunu bilmiyor bile; bana bir ÅŸey olmaz edası için de. Åžu atın ölümü arpadan olsun misali bana bir ÅŸey olmazcılığı artık tarihe gömmeliyiz. Bunu baÅŸarırsak deÄŸiÅŸimin analitik izlemini o zaman açık fonda hepimiz görebiliriz.

                                                                                                                                                                             Sevgiyle kalın.

Bu makale 1111 kez okundu.