Ömer YERLİKAYA
Spordan yaşamın içine?
21.09.2017

Spordan yaÅŸamın içine…           

Fenerbahçe deplasman da dört golle Ä°stanbul’a döndü ya spor kalemÅŸorları da renk deÄŸiÅŸtirmeye baÅŸladı. Fenerbahçe ligin senaryosunu yazmaya baÅŸladı gibi manÅŸetler atIlıyor, övgüler göklere çıkarılıyor. Daha düne kadar bu takım toplamaz, Kocaman devre arasını göremez, Fenerbahçe tükenmiÅŸ gibi laflar edilirken dört gollü deplasman galibiyeti bir anda bütün ağızları deÄŸiÅŸtirdi ve Fenerbahçe muhteÅŸem bir takım haline sokuldu. Fenerbahçe tabii ki ülkemizin en büyük en kaliteli takımlarından birisidir. Evinde maç kaybetmesi, deplasman da galip gelmesi tabii ki çok normal ÅŸeylerdir. Futbolun içinde bunlar vardır ve hep olacaktır. Bütün bunlar normaldir, normal olmayan bizim yaklaşımlarımız abartılı yergilerimiz ve hemen arkasından bir maç için bile abartılı övgülerimizdir. Hele bu hafta derbi’yi kazansın siz o zaman övgünün abartısı nasıl yapılıyor görün bakalım? Dün yerden yere vurulan takım bugün göklere çıkarılıyor. Yarın derbi maçını kazansın her halde göklerde uçurulur…

Bu eleÅŸtirilerle bir yere varılamayacağını hiç anlamıyoruz ve anlamaya da niyetimiz olmayacak. Bir maçlık yorumlar yapıyoruz. Takım iyi oynayıp galip geldiyse ve hele birkaç golde attıysa mesele tamamdır; istediÄŸin kadar yüceltebilirsin. Oyun düzeninden savunmasına, orta sahasından hücum hattına kadar her ÅŸeyi abartabilirsin! Neticede takım galip gelmiÅŸtir. Biz bunu yapıyoruz. Yenilirse de ne yapılacağı zaten belli. Yakışmadı, dikiÅŸ tutmuyor, olmadı, olmuyor…

Arkası tabii ki geliyor.

Oyun düzeni belli deÄŸil, takımda strateji yok, kimin ne yaptığı belli olmuyor, kanatlar çalışmıyor, bekler yeterli deÄŸil, forvet bocalıyor! Ve en önemlisi takımda sistem yok; ne oynadığı ne yapmaya çalıştığı belli deÄŸil! Ne istersen yazabilirsin artık. Çünkü takım kendi mabedinde yenilmiÅŸtir. Ne yazık ki ülkemizde takımlar, maçlar böyle deÄŸerlendiriliyor.

                Halkımızın yüzde yetmiÅŸe çok yakını borçlu durumda bulunuyor.  

Kimden borç alıyor?

Eskiden olduÄŸu gibi birilerinden deÄŸil hemen hepsi bankalardan borç alıyor.

Halkın borçlanması demek bankaların çok kazanması anlamına geliyor. Ä°yi de piyasada kimse kimseye borç para vermiyor ki! O alışkanlık eskidendi ve tamamen ortadan kalktı. Åžimdi kimin ne ihtiyacı varsa bankalara koÅŸuyor. Ä°htiyacını bankadan gideriyor. Banka her insanın kankası haline geldi. Olmayınca hayat düzgün gitmiyor. Ä°stersen gitme, baÅŸka çaren kalmıyor. Araba alacaksan bankaya koÅŸuyorsun, ev alacaksan bankaya koÅŸuyorsun. Yoksa kimsenin araba için ev için parası cebinde hazır beklemiyor ki… Olsa zaten sorun yok demektir.

Borçlanıyorsun ve bir ÅŸeylerin sahibi olmaya çalışıyorsun. Ödemelerde bir parça insanın burnu sürtülüyor ama gidecek baÅŸka yer yok. Borç para alınabilecek baÅŸkası kalmadı. Ne varsa bankalarda var, gerisi hikâye… Onun bunun burnunun nazını çekmektense herkes bildiÄŸi yolu deniyor. Eskiden altın, bilezik vesaire borç alınırdı ve gramı miktarında iade edilirdi. Artık ÅŸimdilerde o durum da kalktı. Kimsenin böyle bir ÅŸansı da kalmadı. Tek seçenek bankalar oldu. Ne diyelim Allah eksikliÄŸini vermesin.

                Milli eÄŸitim sistemine bir türlü dikiÅŸ tutturulamıyor.  

Åžimdi TEOG kaldırılıyor. Ve yeniden alternatifleri denenmeye çalışılacak. Bu neyi deÄŸiÅŸtirir bilinmez ama bilinen bir ÅŸey var ki alternatif denemelerin daha önce de temel eÄŸitimden orta öÄŸretime geçiÅŸ yani TEOG’ a bir faydası olmadı. Tabii ki ezbercilikten uzak, çaÄŸdaÅŸ, bilimsel, eÅŸitliÄŸi koruyan bir sistem getirilmelidir. Milli eÄŸitim sistemi kalıcı olmalıdır. Üzerinde sürekli uÄŸraÅŸmalar ve deÄŸiÅŸikliklere gidilmesi öÄŸrenciyi etkisi altına alıp bocalamasına ve örselenmesine sebebiyet vermektedir. Özellikle katsayı konusunda tam bir eÅŸitlik ilkesinin getirilmesi gereklidir. Bizim zamanımızda eÄŸitim sistemi yıllarca deÄŸiÅŸtirilmeden sürdürüldü ve oldukça da baÅŸarılıydı. Günümüzde bir takım yenilikler muhakkak olmalıdır, olacaktır da ancak kargaÅŸaya girmeden basit, sade ve oldukça yalın bir eÄŸitim sistemi ile bütün öÄŸrenciler kucaklanmalıdır. Liseler eskiden olduÄŸu gibi kendi sınavlarını kendileri yapmalıdır.

                Her ne biçim alırsa alsın eÄŸitim sistemimizin öÄŸrencilerimize yararı olmalı ve öÄŸrenci motivasyonu ile de bütünleÅŸmelidir. En azından uzun bir süre için kalıcı olmalı, her öÄŸrenci önünü görebilmelidir. Bu hem velileri ve hem öÄŸrencileri rahatlatacaktır. Üstelik öÄŸretmenlerde kalıcı sistemden memnun olacaktır.

                                                                                                                                                                            Sevgi ile kalın.

               


Bu makale 131 kez okundu.

Yazarın Diğer Yazıları
Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com