Ömer YERLİKAYA
Eski insanımız bir başka?
26.05.2017

 

           Eski insanımız bir baÅŸka…         

 

Efendim yeni bir roman çalışmasına baÅŸladım. Olaylar 1915 yılından yani muhacirlik döneminden baÅŸlıyor. Muhacirlik yıllarında yaÅŸanan acıları, çileleri, gözyaÅŸlarını, hastalıkları, ölümleri ve insanımızın nelere katlandığını anlatmaya çalışıyorum. Bizim insanımız öylesine kutsal ki geçmiÅŸlerimizi ne denli yâd etsek, ansak, hatırlasak az gelir. Hiç deÄŸilse dualarımızı üzerlerinden eksik etmeyelim. Aziz ruhları için de her fırsatta birer Fatiha okuyalım.

                Muhacirlik yıllarını araÅŸtırırken aklıma ilk gelen isimlerden birisi deÄŸerli büyüÄŸümüz iz bırakanların da konuÄŸu Yılmaz Bekçi olmuÅŸtu. Bir iki kez uÄŸradım ama havaların malum yağışlı olması nedeni ile iÅŸyerinde onu görememiÅŸtim. Bir baÅŸka gün yeniden ÅŸansımı denediÄŸimde bu kez dükkânda Yılmaz Bekçiyi görmemin yanında sevgili hocamız Hüseyin Kurt beyefendi de oradaydı. Benim için bundan daha güzel bir tesadüf olamazdı. Ä°ki usta ağızdan muhacirlik yıllarını dinleme fırsatını buldum. Onların ağızlarından dinlediÄŸim anlatılar yaptığım araÅŸtırmalar ile birebir örtüÅŸüyordu. Ve bazı notları aldım. Göç yollarında inanılmaz acılar yaÅŸanmış. Ä°nsanlar aç susuz ayları bulan bir yolculuÄŸa giriÅŸmiÅŸler. Ahırlarda kalmışlar. O dönem Anadolu insanı yoksulluk içinde kıvranıyor. Anadolu toprakları her bir yandan kuÅŸatılmış, düÅŸman adeta cirit atıyor. Üstelik Hüseyin Hocam konu ile ilgili bir iki kitap önerdi. Çok güzel bir sohbet oldu.

Hüseyin Kurt Hocam KurtuluÅŸ yıllarında mücadele etmiÅŸ isimsiz kahramanlarımızı okuyucuya tanıtmanın hazırlığından söz ettiler. Ä°lkini Serhad Artvin gazetemizde yayımlanan Çiçek Nene isimli makalesinde okumuÅŸ, Çiçek ninenin köyünü savunmasında ne büyük fedakârlıklar gösterdiÄŸini, köyün insanlarını nasıl gayrete getirdiÄŸini ibretle okuduk. Ardahan’dan dönen Halit PaÅŸa Yavuz köye gelince kendisine Çiçek nineden ve yaptığı hizmetlerden söz ederler. Halit paÅŸa çok etkilenir ve bizzat evine gidip Çiçek ninenin elini öper. Yurt savunmasında önemli hizmetler vermiÅŸ bu kıymetli isimleri tanımak hepimizi mutlu edecektir. Üstelik bütün bu çalışmaların bir kitap halinde toplanması da tarihi deÄŸere sahip bir vesika olacaktır kanısını taşımaktayım.

                Günüm güzel geçmiÅŸti.  

Kendimi tamamı ile romanımın kurgusuna vermeye çalışıyorum. Zaman zaman yaÅŸlı insanlarımızla sohbetler edip notlar alıyorum. Onların fedakârlıkları bir baÅŸka… Çok ÅŸey görmüÅŸler çok ÅŸey paylaÅŸmışlar. DoÄŸrusu onların çektiklerini günümüz insanı çeker mi? Bundan kuÅŸkuluyum. O denli zorluklar yaÅŸamış olmalarına raÄŸmen onurlarından, dürüstlüklerinden, adamlıklarından bir ÅŸey kaybetmemiÅŸler. Esasen onları konuÅŸturup anılarını yayımlamak gerekir. O anılarda aranılan her ÅŸeyi bulabilirsiniz; dostlukları, kahramanlıkları, tarihi, yaÅŸamın kendisini bulabilirsiniz. Bu anekdotlar gelecek nesle yol gösterecek ve ibretle okunacak kıymette vesikalar olacaktır. Zor günlerin acısını bilmeyenler, rahatlığın, bolluÄŸun kıymetini bilemezler. Ä°nsanın başına gelebilecek her musibetten ders çıkarması gerekir. Hayatı yaÅŸamak budur. Deneyim kazanmak tecrübeli olmak budur. Aynı hataları tekrarlamak insanı yıpratır, zayıflatır. Ä°nsana bir ÅŸey kazandırmaz…

                Zaman ilerledikçe kuÅŸaklar arasında hem insani karakter farklılaşımı ve hem insan iliÅŸkilerinde ki yüzeysellik öne çıkıyor. Günümüz insanı zora, baskıya fazla gelmiyor. En küçük bir direncin karşısında fikir deÄŸiÅŸtirebiliyor. Kararlı olma durumu kiÅŸiliÄŸi ile örtüÅŸmüyor. Ehil olmadığı iÅŸlere girip çıkıyor, her seferinde önemli zararlara uÄŸramasına raÄŸmen dersler almasını bilmiyor. BeÅŸ kez iÅŸyerini açıyor ve her seferinde iflas ediyor. Para kazanma hırsı açtığı iÅŸyerinin kendi becerilerine uygun olup olmadığına bakmıyor bile. Ekonomiyi Pazar araÅŸtırmasına göre deÄŸil kiÅŸisel hırslarına göre biçimlendirmeye çalışıyor. Bir sürü uÄŸraÅŸ, geçen yıllar, kederli bir zaman dilimi ve geriye sadece yığınla borç kalıyor. Hayatın bu safhasından sonra tutunması, topluma katılması, bir ahenk içinde olması artık çok zor görünüyor. Debelendikçe batıyor. Artık eskiden olduÄŸu gibi kimse batana dost elini uzatmıyor. Varsa yoksa tek dostu bankalar oluyor. Bankalara da bulaÅŸtığı zaman harcı borcunu korutmuyor. Ä°cralar, mahkeme masrafları… Her ÅŸey katlanıp gidiyor.

                Günümüz insanı daha doyumsuz! Yetinmesini, kanaat etmesini bilmiyor. Bu bakımdan güngörmüÅŸ yaÅŸlı, bilge insanlarımız ve onların yaÅŸam hikâyelerine kulak vermek gerekir. Onlara danışmak, düÅŸüncelerini almak gerekir. Dik durmasını, sadakati, kararlılığı onlardan öÄŸrenmek gerekir. Bilene anlayana onlardan öÄŸreneceÄŸimiz o denli çok ÅŸeyimiz var ki…

                                                                                                                               Sevgi ile kalın. 


Bu makale 356 kez okundu.

Yazarın Diğer Yazıları
Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com