ARTVÄ°NLÄ° DOKTOR TARIK YAZAR
DÜNYANIN BELÄ°NÄ° DOÄžRULTACAK
KonuÅŸan: Åžahver KARASÜLEYMANOÄžLU
Dünya tıp tarihine geçecek olan ve çok geliÅŸmiÅŸ ülke hastanelerinde kullanılan hemÅŸehrimiz Prof. Dr. Tarık Yazar’ın geliÅŸtirdiÄŸi “Ä°bni Sina Yöntemi”yle ve de yöremizle ilgili söyleÅŸimi sizinle paylaÅŸmak istiyorum.
-Sn. Yazar, mesleÄŸinde zirveye çıkan Artvinlilerle her zaman onur duyuyoruz. Basında, zaman zaman bilimsel çalışmalarınızla ilgili övgülere rastlıyoruz. HemÅŸehrilerimizin daha yakından tanımaları için kendinizi tanıtır mısınız?
-1951 de ÅžavÅŸat’ta doÄŸdum. Ben iki yaşına gelince ailem ÅžavÅŸat’tan ayrılmış. Ä°lk, orta ve lise öÄŸrenimimi Ankara’da yaptım. 1973 de A.Ü. Fen Fak. Fizik lisansımı tamamladım. 1974 de elektronik dalında master yaparak yüksek mühendislik diplomasını aldım. Kısa dönem yedek subaylıktan sonra Ege Ün. Tıp Fakültesinde tıp eÄŸitimine baÅŸladım. 1980 de tıp doktoru oldum. 1980-1985 yıllarında A.Ü.Tıp Fak. Ortopedi Ana Bilim Dalında ihtisas yaparak uzman doktor oldum. 1977 de Oxford (Ä°ngiltere’de) lisan okulunu bitirdim. Bu arada birçok mesleki kurslara katıldım, tebliÄŸler sundum, ödüller aldım. 1988 de doçent oldum. 1989 da üç ay Zürih (Ä°sviçre) Üniversitesinde çalıştım. 1989/1993 yılları arasında Zürih, Fransa, Kansas Üniversitesi ile Davos, Dablin (Ä°rlanda) gibi yabancı ÅŸehirlerde kurs ve kongrelere katıldım. 1982 de Dr.Zeliha Yazar ile evlendim. Elif ve BaÅŸak adında iki kızım var. 1994 den beri Ä°bni Sina Hastanesinde profesör olarak görev yapmaktayım.
-Sayın yazar, bilimsel çalışmalarınızdan söz eden Aktüel Dergisinin 14-20 Kasım 1996 tarih ve 280 no’lu sayısında “Türk Doktorlarının Ä°bni Sina Yöntemi” “Omurga Rahatsızlıkları için yeni Umut” “Dünyamn Beli DoÄŸrulacak!” deniliyor. Bu çalışmalarınızın ulusal ve uluslararası boyutu nedir?
-Ülkemizde Ortopedi ve travmatoloji kliniklerinde özveriyle hizmet verilmektedir. Tıbbi hizmetlerin kalitesi, ülke boyutunda iyi bir seviyededir. Ancak bizim kliniÄŸimizdeki hizmet çaÄŸdaÅŸlığı yakalamıştır. Omurga cerrahisi birimimizin özel konusudur. Tanıttığımız “Ä°bni Sina” yöntemi 1995 de uluslararası patent kazanmıştır.
-Patent belgesinin fotokopisini yayımlamak için almam mümkün mü?
-Tabii. Alın iki belgeyi de.
(Avusturya’dan gelen yabancı dille yazılı belgede Tarık Yazar adını görüyorum. Yazıların tercümesini dinliyorum. Sonra da Türk Patent Enstitüsü BaÅŸkanlığı’nın belgesine göz atıyorum. Bu belgeyi görmenin gururunu hemÅŸehrilerimle paylaÅŸmak için yayımlanmasını öneriyorum. Bu konuda kendini övmekten kaçınan, büyük bir alçakgönüllülük gösteren Prof.Dr. Tarık Yazar, Türk Patent Enstitüsü BaÅŸkanlığının telefonlarını vererek, ayrıntılı bilginin kaynağından alınabileceÄŸini açıklıyor. Daha sonra yetkili kiÅŸilerden bu konuda aldığım bilgiler her Artvinliyi gururlandıracak boyutta. Türkiye’de bu konuyu deÄŸerlendirecek bir birim olmadığından Prof. Dr.Tarık Yazar’ın baÅŸvurusu, incelenmek üzere dünyada otorite sahibi bir kuruluÅŸ olan Avusturya/Viyana Patent Enstitüsüne gönderiliyor. Sistemin yeniliÄŸini doÄŸrulayan bir belge gönderiliyor. Türk Patent Enstitüsü BaÅŸkanlığı da bu belgeye dayanarak sayfalarımızda görülen belgeyi düzenliyor. HemÅŸehrimiz Prof.Dr.Yazar’ın omurga cerrahi konusunda geliÅŸtirdiÄŸi bu yöntem, Türkiye’de uluslararası boyutta alınmış bu daldaki ilk patent oluyor.)
-Sn.Yazar, bu buluÅŸunuzla ilgili sanırım basında haberler çıkmıştır. Kısaca onlara da deÄŸinebilir miyiz?
-Ä°stiyorsanız bu yayınların fotokopilerini size vereyim. DilediÄŸiniZ gibi özetleyebilirsiniz. Bir söyleÅŸi boyutunda, bu konuda uzun uzadıya bilgi aktarmak zor. Ancak ÅŸunu söyleyelim ki, bu tür rahatsızlığı olanlar bundan böyle kesin sonuca ulaÅŸacaklar. Ben söyleÅŸimi Aktüel Dergisindeki bu yeni buluÅŸla ilgili yazılardan kısa bölümler aktararak sürdürmek istiyorum.
“Ä°bni Sina yöntemi projesinin başında olan Prof.Dr.Tarık Yazar’a göre gelinen nokta tesadüfi deÄŸil. Bir Çin atasözünü ilke edindiklerini belirtiyor. Uzun seyahatler küçük adımlarla baÅŸlar... Bu küçük adımlar büyük bir baÅŸarıya dönüÅŸmüÅŸ. Ama herhangi bir yöntem ya da alet icat edilmediÄŸini, sadece var olan yöntemlerin modifiye olduÄŸunu söylüyor Prof.Dr.Yazar.
Ä°nsanın belkemiÄŸinin bir çamaşır gibi burulduÄŸunu düÅŸünün. Ä°ÅŸte o zaman dünyada kullanılan yöntemler zayıf kalıyor. Çünkü bu sistemler gevÅŸetilebiliyor. Biz daha saÄŸlam, küçük hacimli aletler kullanarak hayati organları riske sokacak bir operasyonu ortadan kaldırıyoruz. Sistemin bütünü içinde on yenilik yaparak daha güçlüyüz ÅŸimdi. Var olan yöntemleri daha efektif hale getirerek hastaların tedavisinde daha yetenekli olduk. Dünyanın arkasında deÄŸiliz, hemen yanındayız, hatta önündeyiz...”
-Sn.Yazar, Ä°bni Sina Yöntemini okuduklarımızdan anlamaya çalıştık. Bu konuyu sizden birebir dinlemek isteriz. Bizi biraz daha bilgilendirir misiniz?
-Ä°bni Sina Yöntemi, eÄŸrilik, kırılma, tümör, enfeksiyon gibi etkenlerle ortaya çıkan omurga rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılan on yeniliÄŸi içeriyor. ÖrneÄŸin belkemiÄŸi eÄŸriliÄŸinde dünyada alışılagelmiÅŸ bir uygulama olan “iki noktadan tutma” ya alternatif getirilmiÅŸ. omurga, on noktadan tutulup büyük bir kuvvetle normale zorlanıyor. Ayrıca yeni icat edilen “profilli vidalarla” operasyon sonrası gevÅŸemelerin önüne geçiliyor. Daha kullanışlı ve hacmi küçük malzemelerin geliÅŸtirilmiÅŸ olması ise, büyük atardamarların bulunduÄŸu bölgeler gibi hayati risk taşıyan bölgelerde kemik üzerinde çalışacak alanı geniÅŸletiyor.
“Biz omuriliÄŸe batmakta olan, onu sıkıştırmış kemik parçalarını kanaldan çıkartıyoruz ve kanalı eski saÄŸlamlığına kavuÅŸturuyoruz. Omurilikteki iyileÅŸmenin ne kadar olacağını yine omurilik tayin etse de, omuriliÄŸin beslenmesini ve baskı altında kalmamasını saÄŸlamak bizim görevimiz.
Öte yandan eski yöntemlerle iki ya da üç ameliyatla ayaÄŸa kalkabilen bir hasta, bu yöntem sayesinde bir ameliyatla iyileÅŸebildiÄŸi için tedavi masrafları da düÅŸüyor. Masrafları düÅŸüren bir baÅŸka faktör de, kullanılan malzemenin büyük ölçüde yerli olması.
-VerdiÄŸiniz bilgiler için çok teÅŸekkür ediyoruz. Dilerseniz söyleÅŸimizi biraz da yöremizle ilgili konularda sürdürelim. Artvin ile iliÅŸkileriniz nasıldır? Bunca yoÄŸun çalışma arasında doÄŸduÄŸunuz yere gitmeye zaman bulabiliyor musunuz?
-Ä°lk kez 1991 de eÅŸimle birlikte gittik Aıtvin’e. O kadar sevdik ve beÄŸendik ki, 1996 da çocuklarla birlikte ikinci kez gittik. HemÅŸehrimiz Türker Gündüz’ün karavanı ile her tarafı dolaÅŸtık. Köyler, yaylalar bir doÄŸa harikası, insanlarımızın davranışları çok sıcak ve içten. Artvinli kendini doÄŸal güzelliklerle bütünleÅŸtirmiÅŸ. Çok sevecen ve konukseverler. Kocabey’de doÄŸduÄŸum evi gördüm. Köyün mimarisini çok beÄŸendim. Köyümü Ä°sviçre’den daha güzel buldum.
-Köylerde tadını unutamadığınız yöresel yiyeceklerden özlediÄŸiniz neler var?
-Peynir eritmesi, mısır gevreÄŸi (çadi) ve LaÅŸet’te yediÄŸimiz alabalığın tadını hiç bir yerde bulacağımı sanmıyorum.
-Artvinli olmak nasıl bir duygu? Gerçi oradan çok küçük yaÅŸta ayrılmışsınız ve de 40 yıl gidememiÅŸsiniz ama ÅžavÅŸat’ın saygıdeÄŸer büyüklerinden hukukçu Muammer Ya zar’ın oÄŸlusunuz. Eminim ki, evinizde Artvin havası her zaman esiyordur. O havayı solumak nasıl bir ÅŸey?
-Aslında bölgeciliÄŸe karşıyım. Ama Artvinli olmak gerçekten çok güzel bir ÅŸey. Artvinlilerin ayrıcalıklı özelliklerini korumalıyız. O yöreden olmanın deÄŸerini bilmeliyiz. Benim çocuklarım da orayı tanıdıktan sonra öylesine sevdi ye sahiplendiler ki, her yaz oralara gitmeyi arzuluyorlar. Artvinliyim demekten gurur duyuyorlar. Ankara’daki evimizde annem, babam ve ablalarım, ÅžavÅŸat havasını hiç eksik etmediler. HemÅŸehrilerimi yaÅŸamımın her döneminde sevdim. Artvinliler topluluÄŸundan çok ÅŸeyler öÄŸrendim. Mesleki baÅŸarımın temelinde belki de ArtvinliliÄŸimin azmi, disiplini, çabası yatıyor.
- Artvin’i turizm yönünden nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz? Sizce bu konuda neler yapılmalı?
- Artvin çok yönlü turizm avantajlarına sahip. DoÄŸa güzel, insanlar uygar ve de konuksever. Ulaşımın yetersizliÄŸi, doÄŸanın kirlenmesini önlemiÅŸ. Bundan böyle de doÄŸal tahribata izin verilmemelidir. Halkımızın bu konuda çok bilinçli ve duyarlı olması gerekiyor. Ormanları çocuklarımız gibi sevip korumalıyız. DoÄŸayı tahrip edecek sanayi geliÅŸimine iltifat etmemeliyiz. DoÄŸa katledilerek altın aranmasına karşıyım. Güney Amerika örneÄŸi incelenmeli. Yöneticilerimizin saÄŸduyusuna inanmak ve halkımızın bi-linçli oluÅŸuna güvenmek istiyorum. Aklın yolu birdir. Artvin’in geleceÄŸini siyasi çıkarlara göre deÄŸil, ekonomik gerçekler ışığında yönlendirmek gerek. Önemli olan budur. Yoksa zamanla turizm için yeterli altyapı Artvin’de de oluÅŸacaktır. Belki de hava ulaşımı da gerçekleÅŸecektir. Turizm konusunda çok umutluyum. Yeter ki Artvin’i Artvin yapan doÄŸal özelliklerini koruyabilelim.
-Artvin ile ilgili vakıf ve dernekler, yöresel heyecanı yaÅŸatmak, birlikteliÄŸi arttırmak üzere çeÅŸitli faaliyetlerde bulunuyorlar. Yeni kurulan ARTVÄ°N KALKINMA ve EĞİTÄ°M VAKFI da bu tür dayanışmamıza yeni boyutlar kazandıracaktır. Bir doktor olarak Vakıf sizden de katkı isterse nasıl karşılarsınız?
-Her zaman her türlü katkıyı vermeye hazırım. HemÅŸehrilerime yardımcı olmak bizleri mutlu eder. Vakıfın yeni çıkaracağı dergiye de hemen abone olmak istiyorum.
-Vakfın dergisi henüz çıkmadı. Ama Artvin’de çıkan ve yurt çapında pek çok ÅŸehrimize giden Kafkas Sarp Haber Gazetesi var. Bilmem alıyor musunuz?
-Bugüne kadar yöresel bir gazeteyi yeterince izleyememiÅŸ olmayı bir eksiklik sayıyorum. Gazeteyi çıkaran ve yaÅŸamasına katkıda bulunanları kutluyorum. Hemen abone olacak ve bundan böyle memnuniyetle bu gazeteyi de izleyeceÄŸim,
(Bu arada, Prof.Dr. Tarık Yazar’ın göz doktoru olan eÅŸi Zeliha Yazar’da bu gazete ve dergiye reklam vererek destek olmak istediÄŸini belirtiyor. Kendisini, Artvinli kadınlar toplantısına davet ediyorum. Memnuniyetle katılacağını hatta bazı katkılarda bulunacağını söylüyor.)
Önemli görevler üstlenen Artvinlilerin, ülke sorunlarına sahip çıktıklarını, bunun yanında ilimizle ilgili konularda çok duyarlı olduklarını görüyoruz. Gönüllü kuruluÅŸlarda görev alan hemÅŸehrilerimiz dernekler ve vakıflar aracılığıyla, yöresel heyecanımızı arttırmakta, dayanışmamızı pekiÅŸtirmektedirler. Artvinli iÅŸadamlarımız ekonomik katkılarla bu tür giriÅŸimlere destek vermektedirler. Artvin’e ve Artvinliye emeÄŸi geçen herkese bir kez daha teÅŸekkür ederken yeni bir öneriye ilk kez burada deÄŸinmek istiyorum. Doktor hemÅŸehrilerimizle ilgili bu konuda doktor Yazarların görüÅŸlerini almaya çalışıyorum):
-Ankara’da çok sayıda Artvinli doktor, kendi alanlarında uzman olarak çeÅŸitli hastahanelerde görev yapmaktadırlar. Bunlardan benim ilk aklıma gelenler ÅŸunlar: Hacettepe Ü.Tıp Fakültesinde Prof.Dr.Mustafa Artvinli (Hastaneler Genel Direktörü), Prof.Dr.Yusuf Ä°zzettin Barış, Prof.Dr.Adil Surat, Ortaokul arkadaşım Prof.Dr. Ergin Turan, Prof.Dr.Cevat Koçal, Prof.Dr.Türkan Küçükali, Prof.Dr.Merai Tuncer, Gazi Ü.Tıp Fakültesinde Prof.Dr.Türkan TatlıcıoÄŸlu, Prof.Dr. Ertan TatlıcıoÄŸlu,
Doç.Dr. Necdet Altun (Gazi Ü.Tıp Fak. Hastanesi BaÅŸhekim Yard.), Ä°bni Sina Hastanesinde Prof.Dr. Numan NumanoÄŸlu, Prof.Dr. Y.Serdar Akyar, Doç.Dr.Ertan Yücel ve sizler varsınız. Artvin Kalkınma ve Hizmet Vakfı ya da baÅŸka dernekler, bir program yapar ve organizasyonda bulunursa, Artvinli doktorlar hemÅŸehrilerimize mesleki destek verebilirler mi? ÖrneÄŸin ayda bir ücretsiz saÄŸlık taraması yapabilirler mi? Ya da izinlerini Artvin’de geçirmek isteyen doktorlarımızı yerel yönetimler konuk ettiklerinde köylülerimizi muayene edebilirler mi? Bu konudaki görüÅŸ ve önerileriniz nedir?
-Böyle bir hizmete sadece eÅŸim ve ben deÄŸil, Artvinli her meslektaşımızın katkı vereceÄŸini düÅŸünüyorum. HemÅŸehrilerimize yardımcı olma fırsatı veren her organizasyondan mutluluk duyarız. Bize düÅŸen görevi her zaman yerine getirmeye hazırız. Belirli aralıklarla toplu muayeneler güzel bir giriÅŸim olur. Ancak her dalda saÄŸlık taraması yapmak zordur. Bazı tıp dallarında aletlerinizi oraya taşıyamazsınız, alet olmadan da yeterli muayene yapamazsınız. Bazı dallarda ise bu önerdiÄŸiniz husus çok rahat gerçekleÅŸebilir. Çok da iyi olur. En azından rahatsızlığı bulunanlara neler yapması gerektiÄŸi anlatılır. Hastalığın seyri hakkında geniÅŸ bilgiler verilir.
-Bir Artvinli olarak bu duyguları taşıdığınız ve de mesleÄŸinizin doruÄŸuna çıkarak hemÅŸehrilerimizi onurlandırdığınız için sizlere teÅŸekkür ediyorum.
|
-Bu söyleÅŸi için biz de size teÅŸekkür ediyoruz. Artvin’i biz kez daha yaÅŸadık sizinle birlikte.
Bu makale 1402 kez okundu.
24.04.2024 | Ziyaretçi |
Online | 10 |
Bugün | 1628 |
Toplam | 19181679 |