Ömer YERLİKAYA
Hodlu Mustafa?
01.09.2015

 

                 Hodlu Mustafa…

    

            Efendim Mustafa Güveni tanırsınız. Bu küçük ÅŸehrin en sevimli insanlarından birisidir. Bir yetim bir garip bir kadersizdir o… AÄŸzı var dili yoktur, sessiz kendi halinde birisidir. YaÅŸamı nasıl algılar, ne düÅŸünür, neler hisseder, kendi dünyasında mutlumudur? Bunu kimseler bilemez. Hareketleri durgundur! Adımları durgun, yürüyüÅŸü durgundur. Bir garip durgunluk içine çöreklenmiÅŸtir. Ne içer ne yer nerede kalır? Saldım çayıra Mevla kayıra misali, küçük ÅŸehrin içinde bir yalnız adamdır o… O bizim yalnızlığımız, hasretimiz, belki özlemimizdir. Gözlerinde mutluluÄŸun o uzaklarda kalan silinmiÅŸ izleri belli belirsiz durur. Ä°nsanların yüzüne bakmaz bakamaz, utanır. Bu utangaçlığı çocukluÄŸundan beri gelen bir masumiyetidir. Belki bu sokakların en yürekli en temiz insanıdır o… YaÅŸlı bir insan da çocuk masumiyeti görmeyi merak ediyorsanız ona gideceksiniz. Dünyası o kadar küçük ki, düÅŸünceleri, hayalleri yok denecek kadar az ya da çok geniÅŸ bir dünyası var biz hissedemiyoruz. Belki küçük ÅŸeylerden mutlu olmanın sırını çözmüÅŸtür de bunu biz göremiyoruzdur. Belki insanlara, dünyaya küskündür de biz fark edemiyoruz. Belki o hepimizden daha mutludur. Umulur ki böyle olsun. Ama öylesine duru ve öylesine yalın ki onunla bir ÅŸeyler konuÅŸmak, sesini duymak bile insana farklı bir duygu katıyor. O yaşında hala kötülük duygusu ile tanışmamış birisi. Siyasetten uzak, beklentilerden uzak, çıkar iliÅŸkilerinden uzak hali ona eriÅŸilmez bambaÅŸka bir güzellik katıyor. Belki bizim en güzel yanımız onda saklı duruyor. 

Yalnızlık ne zordur bunu bilirsiniz! Hani bir sevdiÄŸimiz; eÅŸimiz çocuÄŸumuz evladımız birkaç haftalık bir yerlere gider de onların yokluÄŸu bize bir ömür gibi sıkıntılı gelir. Hani torunumuzu birkaç ay görememiÅŸiz de sanki yıllardır görmüyormuÅŸuz gibi bir duygu içimiz yakar ya. Hani hüzünleniriz gözyaşı dökeriz ya… Hani yalnızlık canımıza tak ettirir ya… Hani melodileri ıslak, hüzünlü bir ÅŸarkı dinler yüreÄŸimiz kabarır ya… Hani efkârlandığımızda bir dostumuza koÅŸarız ya… Hani hüzünlendiÄŸimizde başımızı birinin göÄŸsüne yaslarız ya…

Hodlu Mustafa kime gidiyor, kimin kapısını çalıyor?

Ä°çindeki dertlerini kime anlatıyor dersiniz? Onun kimsesi yok ki! Belki küçük ÅŸehrin insanları ona yerenlik ediyor ama hepsi bu iÅŸte… O hep yalnızdır. Küçük ÅŸehrin kokusunu, kaldırım taÅŸlarının biçimini yüreÄŸine kazıyarak yürüdü bu yollarda. Bazen bir çay ocağının kapısında oturdu bazen bir lokantanın kapısında içerisi boÅŸalsın diye küçük adımlarla gezindi durdu. Küçük seslerle mırıldandı hep kendine konuÅŸtu. Başı önünde yüzündeki gülümseyiÅŸi ile kim bilir bize neler anlatmak istiyor.  Bu küçük ÅŸehrin insanları ona sahip çıkmaya çalışıyor. Yediriyor içiriyor. Ama bu nereye kadar sürecek? Hodlu Mustafa artık yaÅŸlandı. Onun bir güvencede olması gerekiyor. Bu günlerde hep kirlendiÄŸinden banyo olamadığından yakınıyor. Ne tuhaftır, turizm diye söyleniyoruz da Allahın garibi Hodlu Mustafa’yı yıkayacak bir yerimizin olmayışı ne tuhaf durumdur böyle!

Mustafa Güven bugün seksenli yaÅŸlarında. Köyünde bir avuç toprağı yok. Zira yıllar öncesi babası satmış. Onun üvey kardeÅŸleri var. Bir üvey kız kardeÅŸi Bursa da bir üvey kardeÅŸi Ä°stanbul’da. Bir üvey kardeÅŸi de ölmüÅŸ. Hodlu Mustafa zaman zaman Bursa ya üvey kız kardeÅŸine gidiyordu. Orada çamaşırlarını yıkattırıyor, banyo oluyordu. Ama ÅŸimdi yaÅŸlandı. Yine gitmek istiyor. Ben kirlendim Bursa ya gitmek istiyorum diyor. Ne kadar zor bir durum! Allah bu durumu kimseye yaÅŸatmasın. Hani onca Suriyeliye ev sahipliÄŸi yapıyoruz da bir Hodlu Mustafa ya bakamıyorsak ne acı bir durumdur bu. Hangi kurum kendini sorumlu tutuyorsa; Valilik, belediye ya da baÅŸkaları, bu insanımıza sahip çıkmalıdır. Birkaç yıl önce yine bir garip Ä°smail’imiz vardı. Bu sokakların zararsız sessiz, kimsesiz insanıydı. Duyarlı vatandaÅŸlar onu baÅŸta valilik olmak üzere ilgili yerlere götürdüler ama bir ÅŸey çıkmamıştı. Garip Ä°smail sefillik için de son günlerini geçirdi. Su yüzünü görmemiÅŸti. Vücudu kurtlandı. Sırtından kurtçuklar çıkarak yaÅŸamını yitirmiÅŸti. Taksici Åženol kardeÅŸimiz çok duyarlı, diyor ki; Hodlu Mustafa aynı duruma düÅŸmesin. Ona sahip çıkmalıyız. Hadi yemesine içmesine sahip çıkılıyor da, bu adamın yıkanması çamaşırlarını deÄŸiÅŸtirmesi lazım. Bir hafta ben bakarım, bir hafta bir baÅŸkası ilgilenir. Üstünü başını deÄŸiÅŸtirmeden bu iÅŸ olmaz… Bu güzel insanın sefillik içinde yok olmasını seyretmek insanlık ayıbıdır. Herkesi her kurumu duyarlılığa davet ediyorum. Ona ev sahipliÄŸi yapan Konak oteline ve sevgili taksici Åženol’a duyarlılıklarından dolayı huzurlarınızda teÅŸekkür ediyorum.

                      

                                                                                             Sevgi ile kalın. 


Bu makale 202 kez okundu.

Yazarın Diğer Yazıları
Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com