Aydın KARASÜLEYMANOĞLU
ARTVİNLİLERİN KİTAPLARI İÇİN SUNUŞ YAZISI
17.08.2015

 

 ARTVİNLİLERİN KİTAPLARI İÇİN SUNUŞ YAZISI

 

Aydın KARASÜLEYMANOĞLU

 

Serhad Artvin gazetesinde bir bölümünü izlediğiniz, başka yayın organlarında da çıkan "Artvinlilerin Kitapları" yla ilgili yazıları kitap haline getirdim. Bir ili ilgilendiren ve satış şansı az olan kitapları, yayıevleri pek basmak istemiyorlar. Emekli aylığıyla bu kitapları bastırıp ilgili yerlere ve kişilere armağan etmekte zor. Basılmayı beklerken, bu kitapla ilgili yazdığım sunuş yazısını da sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu konudaki düşüncelerimi sizlere de aktarıyorum: 

İlk şiirlerim, lise ikinci sınıftayken, Artvin gazetelerinde yayınlandı. Lise son sınıfta iken, öğrenci arkadaşlarımın sorunlarını tiraji-komik biçimde ele alarak “Farenin İdamı” kitabımı çıkardım. Bu kitap o dönemde çok ilgi gördü, yıllar sonra bile anılır oldu.

Şunu demek istiyorum. Yazın emekçiliğimiz, lise yıllarında başladı 70’lı yaşlarda da aynen sürüyor. Fakültedeyken, yazılarımın ulusal dergi ve gazetelerde yayınlandığında, özgüvenim artmıştı. Değişik yazın türlerinde kendimi kanıtlamak istercesine şiir, öykü, gülmece, eleştiri ve denemeler yazmaya başlamıştım.

Bu arada kitap tanıtımı, incelemesi ve eleştirileri de yaptım. Çok kitap okuduğum yıllardan bu yana yazarını hiç tanımasam da, ilgimi çeken kitaplara ilişkin değerlendirmeler de bulunmuştum.

Daha sonra, Artvinli ozan, yazar ve sanatçı dostlarla birer birer tanıştık. Karşılıklı kitaplar aldık verdik. Bu süreçte Artvinlilerin kitaplarından da söz etmeye başladım. Köyden çizgili kâğıtlarla bana mektup yazan halk ozanlarımıza da katkıda bulunmayı düşündüm. Yerel gazete ve dergilerde onları tanıtmak için çaba gösterdim. Bazılarının yapıtlarını ulusal dergilere taşıdım. Ankara gazetelerinde tanıttım.

Köylerde yaşayan, yazın dünyasında çevresi olmayan, halk ozanlarımızı tanıtmayı görev edinen M.Adil Özder büyüğümüzü de burada şükranla anıyorum. Kendisini örnek aldığımızı, izinden yürümeye çalıştığımızı da belirtmeliyim.

Artvinlilerin kitapları hakkında bugüne kadar yüzden fazla yazı yazmışım. Bilgisayar öncesinde daktiloyla yazdığım tanıtım yazıları, yayınlandığı dergi ve gazetelerde kaldı. Depomuzda onları arayıp bulmak, yeniden bilgisayar ortamına taşımak büyük sorundu. Demek istediğim, değerlendirdiğimiz bu kitaba girmeyen çok sayıda benzer tanıtımlarımız da var.

Ayrıca eşimin de, halkbilimi açısından değer taşıyan konularda, Artvinli ozanları tanıtan yazıları da bulunuyor. Ailece, bugüne kadar yoğun biçimde bu konuyu önemsedik. İlimizin kültürel değerlerine dikkat çekmek istedik.

Bunları derli toplu bir halde yayınlamak, ozan ve yazarlarımızın eserleriyle birbirlerini daha yakından tanımalarını sağlamak, yazılanları kayıtlara geçirmek, Artvin kitaplığına bir halka daha eklemek tek amacımızdır. Bu kitapla, amacımıza tam anlamıyla ulaşamazsak da, en azından bir adım atmış olduğumuzu düşünüyorum. 

Günümüzde bile sağlıklı bir “Artvin kitaplığı” oluşturulamadı. Artvin için yazılan kitap ve dokumanlar bir merkezde toplanamadı. Ankara’daki Artvin Kalkınma ve Eğitim Vakfı’nda bir planlama yapmıştık. Sanırım şu andaki yönetici arkadaşlar bu konuda gereken adımları atar, tez hazırlayanlara, araştırma yapanlara, özel ilgilenenlere hizmet edecek bir arşiv oluştururlar.

Şunu da belirteyim ki, kitap yayınlayan Artvinliler salt bu kitapta yer alanlar kadar değildir. Çok sayıda ozan, yazar ve sanatçımız var. Onların yayınlanmış çok sayıda kitapları var. Bizim göremediğimiz, elde edemediğimiz kitaplar hakkında elbette ki yazamazdık. Her kitabı, tanıtma olanağımız da yok. Hakkında yazdığımız kitap eleştirilerini yayımlayacak, yayın organları da oldukça sınırlı.

Buna karşın, bize yeni çıkan kitabını gönderdikten, bir hafta sonra “neden kitabımla ilgili yazı yazmadın, yoksa beğenmedin mi” diyenler oldu. Bu konuda duyarlıyız diye bize, tanıtım yazısı yazmaya mecburmuşuz gibi davrananlar da çıktı.

Bunun yanında “yabancı yazarlar hakkımda yazdı ama hiçbir hemşehrim kitaplarımla ilgilenmedi” deyip bize teşekkür edenler de vardı. Köylerdeki halk ozanlarımızın yakınlarından “……. ozanımızı telefonla aramadığınızda kendini bir kenara itilmiş hissediyor” diye dostluğumuzu önemseyenler de oldu. Sanki onun kitabı hakkında yazmamda bir çıkarım varmış gibi davranıp, teşekkür bile etmeyenleri de gördük. Yayınladığımız gazete ve dergiyi adresine gönderince aldım bile demeyenleri de… Şükran duygularını ağlamaklı biçimde aktaranlara da tanık olduk. Bunları önemseseydik bu kitap ortaya çıkmazdı. Bu konuda görevimizi yaptığımıza inanıyoruz.

Bu arada, demokratlığı kimseye bırakmadığı halde, en küçük eleştiriyi kabullenmeyen kişilerle bizim bir işimiz olamazdı. Yazı kurulu olan hiçbir dergide şiiri ya da yazısı yayımlanmadığı halde, kendi kendine “büyük şair” “ünlü yazar” unvanı takanları da değerlendirmekten kaçındık. Bir kitap okumadan beş kitap yazmaya kalkanlarla diyalog kurmaya gerek yoktu. Emek vermeden, kendini yükseklerde görenleri elbette ki, dikkate alamazdık.

Bütün bunları olgunlukla karşılayıp bu alandaki çabamızı sürdürdük. Yüz kitabın altı çizilerek okunması, yazıya dökülmesi, yayınlanmasına çalışılması ve ilgilinin adresine postalanmasının ne kadar zaman alacağını varın siz hesaplayın. Hakkında yazı yazdığım kitapların toplam sayfa sayısı 25 bini geçti. Bu kadar emekle, bu kadar zamanla kaç öykü kaç roman yazılırdı bilemiyorum. Bizim zaman harcamamız bir yana, Artvin gibi küçük bir ilden yüz binlerce sayfalık ürün veren yazarların çıkması da başlı başına bir fenomendir. Bu olgu ilimizin aydınlık yüzüdür. Bizler için övünç kaynağıdır. Bunları dillendirirken bu konuda kamusal ve örgütsel alanda bir şeyin yapılmaması da, yöresel kültürümüz açısından ayıbımızdır.

Bizi zorlayan olmadığı halde, bu gönüllü çalışmayı da yöresel bir hizmet olarak gördük.  Karınca kararınca bu konuya dikkat çekmeye çalıştık. Yaptığımız işin gerekli ya da gereksiz olduğuna karar verecek olan biz değil sizlersiniz.

Yerel gazete ve dergilerde defalarca yazdığımı burada da dillendirmek isterim. Yurdumuzun değişik yerlerinde ve de Artvin’de bulunan ozan, yazar ve sanatçılarımızın adresleri İl Kültür Müdürlüğünde toplanamaz mı? İlimizin yüz akı bu kişilere, birer teşekkür belgesi verilemez mi? Yılbaşı ya da bayramlarda onlara birer tebrik atılarak unutulmadıkları hissettirilemez mi? Bu onurlandırmanın, ekonomik bir külfeti olmadığı da ortadadır.

Biz değişik zamanlarda yazma fırsatı bulduklarımızı bir kitapta toplamayı baştan düşünmemiştik. Bu nedenle bu çalışma, belli bir sürede ele alınıp bitirildi diye düşünülmesin. Hakkında yazı yazılan kitaplar farklı zamanlarda yazıldığı için, yazıldığı günkü gibi kitapta yer almıştır.

Eli kalem tutan, başka arkadaşların da bu konuda çaba göstermelerini bekliyoruz. Biz 25 bin sayfa tutan kitapları ancak ele alabildiysek, başka arkadaşlar da binlerce sayfalık kitapların tanıtımını yapabilirler. Böylece Artvinlilerin yüz binlerce sayfa tutan kitapları tümüyle tanıtılmış olur. Ben bir iktisatçı olarak bu kadar kitap tanıtabilmişsem, yöremizden yetişen yüzlerce edebiyat öğretmeni, daha da fazlasını, daha da iyisini yapar diye düşünüyorum.

Yazın ve sanat konusunda il olarak çok şanslıyız. Çünkü, yeşil rengin yaydığı enerji, insanları daha üretken ve yaratıcı yaptığı, bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Şair ruhlu, ince duygulu, araştıran, üreten hemşehrilerimizin Artvin’in kültürel dokusunu yayınladıkları kitaplarla daha da güçlendirmektedirler. Onlara saygı duyuyor, kamusal desteğe kavuşturulmalarını arzuluyoruz.

Bu nedenle, siyasi ve ideolojik görüşü ne olursa olsun, dostluğumuz bulunsun bulunmasın, hiçbir ayırım yapmadan yazarlık etiği gereğince kitapları değerlendirmeye çalıştık (yukarıda da vurguladığım gibi bazı kişiler dışında).

Gönüllü yazım işlerinin ekonomik bir getirisinin olmadığını herkes biliyor. Ancak bu kitabı hazırlarken, hemşehrilerimin kitaplarını altını çizerek okudum. Yazarlarımızı düşünceleriyle tanıma fırsatı buldum. Yöremle ilgili birikimim arttı. Ayrıca yazar dostlarım bana, bastırdıkları kitapların arka kapağını, sunuş yazılarını yazdırdılar. Onlarca kitaba değerlendirme yaptım. Benim manevi kazancım da bunlar oldu.

Artvin’deki 300 küsur köyün 200’den fazlasını gezmiş, yaylalarını, kanyonlarını, doğa harikalarını, tarihsel kalıntılarını görmüş, yöreyi tüm özellikleriyle tanıma fırsatı bulmuş bir hemşehriniz olarak, ben de bu alanda yararlı olmaya çalışıyorum. Genel yazılarım yanında Artvin için dört roman, iki öykü kitabı (biri ödül aldı) yüzlerce şiir, beş yüz dolayında yazı yazdım. Dergiler çıkardım. Bu kitapla da, Artvin’le ilgili çalışmalarıma yeni bir halka eklemek istedim.

Bu arada, şunu da belirteyim; lise sonda iken hazırlayıp bastırdığım “Çoruhlu Genç Şairler” antolojisinin (güldestesinin) benzeri tam kırk yıl sonra yapıldı. Kırk yıl sonra yapılan bu kitaba, benim hazırladığım kitaptan özgeçmişleriyle şairler ve şiirler alınmıştı. Kapsamlı bir çalışma yapılmadan, kırk yıl önce öğrenci olanlar, yine falan okulda öğrenci diye gösterilmiş.  Şiire yeni başlayanların kırk yıl önceki ürünleri, yeni yazılmış gibi antolojiye konmuş. Bu tür çalışmalar, bir öncekinden yararlanmalı ama onu aşmalıdır. Bu alandaki son gelişmeleri yansıtmalıdır. Günün gereksinimine uygun hazırlanmalıdır.

Çünkü, her yıl yeniden kitaplar çıkıyor. Yeni ozan ve yazarlar yetişiyor. Bizim bu çalışmamızın benzerini, gelecekte yapacaklar mutlaka çıkacaktır. Çıkmalıdır da… Bizim bu çalışmayla amaçladığımızı amaçlayacak, benzer sorumluluğu duyacak kişiler olmadığında, kültürel dokumuzun zayıflayacağı ortadadır.

Bu kitabımız, amaçlarına hizmet ettiği, işlevini yerine getirdiği ölçüde bizi de mutlu edecektir.

 

                           Aydın KARASÜLEYMANOĞLU


Bu makale 652 kez okundu.

Yazarın Diğer Yazıları
Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com