Osman DEMÄ°R
AHÄ°RET GÃœNÃœNE Ä°MAN
17.11.2014

 RABBÄ°MÄ°Z NASIL EMRETMÄ°ÅžSE

       AHÄ°RET GÜNÜNE Ä°MAN

 

          Esirgeyen ve Bağışlayan Allah’ın Adıyla.

         

          Ahirete iman, Kur’an’ı Kerimde, Allah’a cc imanla beraber zikredilir. Ä°man esaslarından olup, genellikle Kur’an’da “el-Yevmü’l-ahir” (son gün) ÅŸeklinde ifade edilir. Ahiret; sözlükte “son, sonra olan ve en son gün” anlamlarına gelir. Terim olarak; Ä°srafil’in (as), Allah’ın cc emriyle, kıyametin kopması için “Sura” ilk defa üflemesiyle baÅŸlayacak olan ebedi hayata denir. Ä°srafil’in (as) ikinci defa “Sura” üflemesiyle insanlar diriltilip hesaba çekilecek, sonra dünyadaki iman ve amellerine göre ceza veya mükafat görecek, dünyada Allah’ın emirlerine uyarak yaÅŸayanlar cennete, Allah’ın emirlerine karşı gelerek yaÅŸayanlar, yaÅŸadıkları ve yaptıkları günahlardan dolayı Allah’tan cc af dilemeyenler cehenneme girecekler. Müslüman olanlar günahları kadar cehennemde kalıp, cezalarını çektikten sonra cennete girecekler. Müslüman olmayanlar ise ebedi olarak cehennem de kalacaklardır.

          Allah’a cc ve O’nun birer yol gösterici olarak gönderdiÄŸi peygamberlerine inanmak, insanların dünyada yaÅŸadıkları hayattan sorumlu tutulacağına inanmayı da gerektirir. Bu inanç insandaki sorumluluk duygusunu geliÅŸtirerek kiÅŸiye, yaptığı iyi ya da kötü iÅŸlerin hesabının sorulacağı ve karşılığını göreceÄŸi ahiret hayatına inanmayı gerekli kılar. Zaten ahirete inanmak imanın gereÄŸi; inanmamak veya ÅŸüphe duymak ise küfre götürür. “Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkar ederse o tam manasıyla sapıtmıştır.” (en-nisa-136) manasındaki ayet açıkça ifade etmektedir.

          Kur’an’ı Kerimde, ahiret ve ahiret hayatıyla ilgili verilmiÅŸ pek çok isim vardır. Bu isimlerden bazıları ÅŸunlardır. el-yevmü’l- ahir (son gün- ahiret günü), Yevmü’l- ba’s (diriliÅŸ günü), Yevmü’l- kıyame (kıyamet günü), Yevmü’d- din (ceza ve mükafat günü), Yevmü’l- hisab (hesap günü), Yevmü’t- telak (kavuÅŸma günü), Yevmü’l- hasre (hasret ve piÅŸmanlık günü) olarak ifade edilir.

          Kur’an’ı Kerim’in birçok ayetinde, dünya hayatının geçici, ahiret hayatının ise ebedi olduÄŸu, insanların dünyanın geçici zevklerine ve aldatmacalarına kanmamaları, daha hayırlı ve kalıcı olan ahiret mutluluÄŸunu elde etmeleri öÄŸütleniyor. Bu demek dünya hayatının ihmal edilmesi anlamına gelmemelidir. Çünkü ahiret yurdu iyi veya kötü ÅŸekliyle dünyada kazanılır. Ahiret’te mutlu olmanın yolu, dünyada yaÅŸadığımız hayata baÄŸlıdır. Kur’an’ı Kerimin bir çok ayetinde de benzer ifadeler vardır.

          “ Fakat siz (ey insanlar), ahiret daha hayırlı ve daha devamlı olduÄŸu halde dünya hayatını tercih ediyorsunuz.” (el-A’la-16-17)

          “….Åžüphesiz bu dünya hayatı geçici bir eÄŸlencedir. Ama ahiret, gerçekten kalınacak bir yurt’tur.” (el-Mü’min-39)

          “Allah’ın sana verdiÄŸinden ( onun yolunda harcayarak ) ahiret yurdunu da iste; dünyadan da nasibini unutma….”(el-Kasas-77)

          Bu ve benzer manadaki ayet’i kerimelerden de anlaşılacağı üzere, hiçbir ÅŸey gereksiz yaratılmamış, yaratılan her ÅŸey insanoÄŸlunun hizmetine sunulmuÅŸ, en güzel ÅŸekilde yaratılan insandan da Yüce Yaratıcıyı tanımak, gönderdiklerine inanmak, yap dediklerini yapmak, yapma dediklerini de yapmamak, kısacası dünyaya imtihan için gönderilen insanoÄŸlundan, kendisine takdir edilen dünya hayatını Allah’ın emirlerine uygun bir ÅŸekilde tamamlaması istenmiÅŸtir.

          Tamamlamamız gereken ömrümüzün ne kadar olduÄŸunu, ne kadar kaldığını bilmiyoruz ama biliyoruz ki ne kadar yaÅŸarsak yaÅŸayalım, Yüce Yaratıcının; “Her nefis (canlı) ölümü tadacaktır.” hitabına muhatap olacağımız kaçınılmazdır. Bu sebeple ölümle yüzleÅŸmeden önce kendimizle yüzleÅŸelim. Gelip geçici dünya zevklerine aldanmayalım. Daha genciz, ondan bir ÅŸey olmaz, bundan bir ÅŸey çıkmaz, azıcık bir ÅŸey, diyerek Yüce Allah’ın yasakladığı davranışlarda bulunmak; yap dediklerini de, ne kadar yaÅŸayacağımızı bilmememize raÄŸmen ileride yaparım, yaÅŸlanınca kılarım diyerek ertelemek kendimize yapabileceÄŸimiz en büyük kötülüktür. Dünyalık iÅŸlerimizi aksatmamak daha çok kazanmak adına adeta yirmi tırnağımızla didinirken, konu ahiret olunca, “Allah büyüktür- Allah affeder – Allah’la benim aramda” gibi sözlerle     insanlara karşı kendimizi savunduÄŸumuzu zannederken, en büyük kötülüÄŸü kendimize yapmış oluruz. Kimin yazdığını bilmediÄŸim ama çok anlamlı bulduÄŸum bir dörtlüÄŸü sizinle paylaÅŸmak istiyorum.

 

          Dediler cehennem de odun bulunmaz,

          Yolcu yakacağını kendi götürür.

          Anladım ki cennete giden de buradan,

          Gülünü, zambağını kendi götürür.

         

          Ahiret gününe inanıp, dünyada yaptıklarımızdan veya yapmadıklarımızdan hesaba çekileceÄŸimizin bilincine varıp, kullarla olanları helalleÅŸerek, Rabbimizle olanlar için piÅŸman olup af dileyerek, kalan ömrümüzü Yüce Yaratıcının emrettiÄŸi ÅŸekilde, Kur’an ve Sünnet’e göre yaÅŸamaya gayret ederek, gülümüzü, zambağımızı alıp gidelim, Ä°nÅŸaallah. Ä°syanımız nefsimize itaatimiz Rabbimize olsun.

RABBÄ°MÄ°Z NASIL EMRETMÄ°ÅžSE BÄ°ZE DE ÖYLE Ä°NANIP YAÅžAMAK DÜÅžER.                                                                                             

 


Bu makale 322 kez okundu.

Yazarın Diğer Yazıları
Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com