24 Kasım Öğretmenler Günü” Artvin’de Törenlerle Kutlandı

2014-11-25 06:20:45

 24 Kasım Öğretmenler Günü” Artvin’de Törenlerle Kutlandı

 

Vali Vekili Hasan Ongu, 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlama töreninde yaptığı konuşmada 365 gün içerisinde çok sayıda önemli gün ve haftanın olduğunu fakat bunlardan özellikle Öğretmenler Günü ve Anneler Günün sadece ayrı bir yeri ve önemi olduğunu söyleyerek bu günlerin sadece iki güne değil 365 güne teşmil edilmesi gerektiğini söyledi.

 

“Öğretmen arkadaşlarımız unutmasınlar ki onların önünde sıralarda oturan genç kardeşlerimiz 21’nci asırda Türkiye’yi şekillendirecek insanlar olacaklar”

 

Ahmet Hamdi Tanpınar Kültür Merkezi’nde düzenlenen törene, Artvin Vali Vekili Hasan Ongu, Artvin Valisi Kemal Cirit’in eşi Seval Kaya Cirit Hanımefendi, Garnizon Komutanı Piyade Albay Mehmet Kip, Artvin Cumhuriyet Başsavcısı Ayhan Turhan, Artvin Belediye Başkan Yardımcısı Erkan Yazan, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Mustafa Çelik, İl Emniyet Müdürü Hamdi Selçuk, bazı daire amirleri, öğrenciler, öğretmenler ile vatandaşlar katıldı.

 

Artvin’de “Eğitim” konulu sunumla başlayan törende saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı okundu.

Artvin Anadolu Lisesi tarafından hazırlanan törende, genç öğretmenler adında Artvin Anadolu Lisesi öğretmenlerinden Kamuran Kaynar öğretmenlik duygularını dile getirdi. Kaynar konuşmasında şu ifadelere yer verdi, “Bugün, böyle önemli bir günde mesleğe başlayan genç arkadaşlarım adına bu konuşmayı yapmaktan büyük bir heyecan duyuyorum. Yeni başladığımız bu kutsal görevde daha bir yılımız yeni dolmuşken neler söyleyebilirim ki?

Öğretmen. Ne demek bu kavram? Kimi için basit bir meslek. Kimi için maaşı az olduğundan tercih edilmemesi gereken, kimi içinse sadece tatil yapılan bir meslek. Bu mudur acaba öğretmene biçilen değer?

Öğretmenlik mesleği, insanda bir cevher olarak saklı bulunan ve kamunun "vicdan" diye adlandırdığı insanlık hüviyetinin bolca Kullanıldığı bir alandır. Maddenin nesneleşme sürecinde çekilen zahmetlerin ve bu zahmetle: esnasında dökülen kutsal alın terinin lezzetini tatmış, kişilerin mesleğidir öğretmenlik. Ve tarihsel süreçte hikâyesini bulduğumuz "insan gibi insan olabilme" kavgasının arenasıdır bu meslek.

Tarih boyunca öğretmen öğrencileri bir heykeltıraş gibi şekillendirmiştir. Kimi başarılı olmuştur, kimi başarısız. Ama ortada bir çaba vardır. Gerektiğinde kendi dertlerini unutup öğrencisinin yüzünü güldürmek için harcanan bir çaba.

Yeni öğretmen modeli farklıdır. Yeni öğretmen modelinde öğretmen mesai kavramının dar kalıplarını kırmak zorundadır. Öğrencilerinde geliştirmek istediği kişilik özelliklerini kendi davranışlarında göstermesi gerektiğini bilmeli, onlara hayat yolunda bir model olduğunu unutmamalıdır. Yeni öğretmen modelinde öğretmen, her zaman sorunun değil çözümün bir parçasıdır. Olmazların, yokların, imkânsızlıkların içerisinde dahi Mustafa Kemaller, Fatihler, Mimar Sinanlar yetiştirmeyi kendisine´ vazgeçilmez bir hedef olarak görmelidir.

 

Yeni öğretmen modeli aynı zamanda bir Mustafa Kemal modelidir. Yüzyıllardan beri süregelen yanlışlıklar karşısında bile onun gibi dimdik durabilmenin hikâyesidir. Onun dün kara tahta başında başlattığı eğitimdeki yenileşme hareketini bugün bilgisayar ekranı karşısında devam ettirebilme şuurunda olmaktır. “Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” sözünü okuduğunda sınıfta bir öğrenciyi değil topyekûn bir milleti eğittiğini, bir milletin ruh dünyasına şekil verdiğini bilecek kadar bir geniş görüşlülük sahibi olmanın ifadesidir.

Değerli misafirler, bugün burada aday öğretmenliğimizi bitiriyoruz. Fakat şunu unutmayalım ki çocuklarımızın geleceğini değiştirmeye yıllarca canı gönülden aday olacağız ve bu yolda kararlı adımlarla yürüyeceğiz.

Benim bugün burada bu konuşmayı yapmamı sağlayan, yani öğretmen olmamı sağlayan tüm öğretmenlerimin ellerinden öpüyorum. Ve yıllarca bana sunduklarından sunuyorum. Sevgi, sabır, merhamet, hoşgörü, belki de gözyaşı... Ve en önemlisi saygılarımı sunuyorum” dedi.

 

Daha sonra Artvin Anadolu Lisesi Okulu öğrencilerinden Ebru Başar ´´Öğretmenime Mektup” adlı şiiri okudu.

 

Vali Vekili Hasan Ongu, 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlama töreninde yaptığı konuşmada, 365 gün içerisinde çok sayıda önemli gün ve haftanın olduğunu fakat bunlardan özellikle Öğretmenler Günü ve Anneler Günün sadece ayrı bir yeri ve önemi olduğunu söyleyerek bu günlerin sadece iki güne değil 365 güne teşmil edilmesi gerektiğini söyledi.

 

Vali Yardımcısı Ongu, 24 Kasım’ın öğretmenlerin gönüllerinin alındığı isimlerinin geçtiği bir gün olmaktan çıkartılıp; Varisi olduğumuz medeniyetimizin bize bıraktığı değerleri göz önünde bulundurarak 365 günün her anına yayılması gerektiğini dile getirdi.

 

İnsanların doğumundan ölümüne kadar karakterini şekillendiren çevrenin ve insanların olduğunu belirten Ongu: “ Şahsi mazime baktığımda benim üzerimde emeği olan, karakterimi şekillendiren, beni bir şeyler öğreten insanlar arasında en önde öğretmenlerimin olduğunu görüyorum. Kiminden tebessüm etmeyi, kiminden kalp kırmadan kızmayı, kiminden öğrenme azmini kiminden ağlamayı öğrendim.  Bir ferdi olduğum ailemden yetiştiğim şehirden daha fazla, üzerimde öğretmenlerimin emeğinin olduğunu görüyorum. Bu manada başta üzerimde 5 sene emeği olan ilkokul öğretmenim olmak üzere tüm öğretmenleri saygı ve hürmetle anıyorum” dedi.

 

Öğretmenlerin müfredatın yanı sıra bu ülkenin geleceği olan öğrencilere değerler eğitimini; sevgiyi, şefkati, merhameti, saygıyı, paylaşmayı öğretmeyi ihmal etmemesi gerektiğini söyleyen Ongu “Öğretmenlerimizin öğrencilere kendi branşlarıyla ilgili bir şeyler öğretmesinin yanında kaybetmek üzere olduğumuz değerlerimizi hatırlatma ve aşılma görevi düşüyor. Öğretmen arkadaşlarımız unutmasınlar ki onların önünde sıralarda oturana geç kardeşlerimiz 21’nci asırda Türkiye’yi şekillendirecek insanlar olacaklar. Bu şuur ve bilinçle ders anlatmalarını, örnek olmalarını öğretmenlerimizden istirham ediyorum” diye konuştu.

 

Yeni bir dünya düzeninin kurulduğunu savunan Vali Yardımcısı Ongu bu yeni kurulan dünyada Türkiye’nin ancak öğretmenlerimizin büyük gayret ve çabasıyla söz sahibi olacağını kaydetti. Ongu; “Ben öğretmen olamadığım için mülki idare amiri oldum. Tüm öğretmelerimizin ve anne babalarının ellerinden öpüyorum” dedi.

 

-Milli Eğitim Müdürü Yanmaz “Öğretmenlik, İnsanlık Tarihinin En Önemli Ve Ölümsüz Mesleği”

 

Artvin İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Yanmaz ise yaptığı konuşmada Mustafa Kemal Atatürk’ün Millet mektepleri Başöğretmenliğini kabulü nedeniyle 24 Kasımlar öğretmenler günü olarak kutlandığını söyledi.

 

Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ü ve ebediyete intikal eden öğretmenleri rahmet ve saygı ile anarak tüm öğretmenlerin öğretmenler gününü kutlayan Yanmaz öğretmenliğin, insanlık tarihinin en önemli ve ölümsüz mesleği olduğunu söyledi.

Yanmaz  “Bir milletin çağdaş ülkeler düzeyine erişebilmesi ancak eğitim ve öğretimin kaliteli ve bilimsel yöntemlerle yürütülmesi ile mümkün olabilir. Eğitim sorunlarını çözen milletler; kültür, sanat, bilim, teknoloji, sosyo-ekonomik alanlarda da kalkınmış ve ilerlemiştir. Eğitime gereken önem ve ilgiyi göstermeyen milletler, başka ulusların kölesi olmaya mahkûmdurlar. Kalkınmanın temel şartı eğitim ve öğretimdir.

Bir milletin milli, ahlaki ve kültürel yönden güçlü ve medeniyet bakımından kalkınmış olması öğretmenlerinin üstün çalışmalarına bağlıdır. Milli birlik ve beraberliğimizin teminatı öğretmenlerdir. Bu nedenle Atatürk; "Ulusları kurtaracak olan yalnız ve ancak öğretmenlerdir." sözleriyle öğretmene verdiği önemi ve duyduğu saygıyı en güzel biçimde belirtmiştir.

 

Büyük Önder, öğretmenlerin toplum hayatındaki önemini bu sözleriyle vurgularken, öğretmenlere yine çok önemli görevler yüklemektedir.

Çünkü bilmektedir ki, geleceğe yön verenler, eğitimcilerdir. Bir milletin milli, ahlaki ve kültürel yönden güçlü ve medeniyet bakımından kalkınmış olması öğretmenlerin üstün çalışmalarına bağlıdır. Milli birlik ve beraberliğimizin teminatı öğretmenlerdir.

Bir millet, irfan ordusuna sahip olmadıkça savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferin köklü sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuyla mümkündür. Ne mutlu bizlere ki bu kutsal orduda yer alıyoruz.

Dünyanın en kıymetli varlığı insandır ve en önemli görev de bu kıymetli varlığın eğitilmesidir. Bir ülkenin kendisine nasıl bir gelecek hazırladığının en önemli göstergeleri, o ülkenin eğitime verdiği önem ve bu doğrultuda gerçekleştirdiği yatırımlardır.

Değerli öğretmen arkadaşlarım; bilgi toplumunun temelini, bilginin kaynağını, bilimsel düşünce ve bilişim teknolojisi oluşturmaktadır.

 

Nasıl bir dünyada yaşıyoruz?

 Günde 15 bin kavram, Son 30 yılda üretilen bilgi önceki 5 bin yıldan fazla, Günümüzde talep edilen en popüler 10 mesleğin bazılarının 15 yıl önce adı vardı. O zaman biz şimdi çocuklarımızın şu anda var olmayan işlerde çalışmaları, henüz icat edilmemiş teknolojileri kullanmaları ve bilmediğimiz problemleri çözmeleri için eğitiyoruz…

Facebook bir ülke olsaydı üye sayısı açısından dünya nüfus sıralamasında Çin, Hindistan sonra 3. sırada olurdu.

MÖ- MS sonra kavramı; Google’dan önce Google’dan sonra

New York Times 1 haftalık içeriği 18. Yüzyıl bir insanın hayat boyu karşılayacağı bilgi içeriğinden fazla.

4 yıllık teknik eğitim fakültesinde okuyan bir öğrenci için 3. yılında bilgi güncelliğini kaybediyor.

- Nasıl bir gençlik –

1) İnterneti online oksijen olarak kullanıyorlar, 2) Emir komutayı sevmiyorlar gönül komutayı seviyorlar, 3) İhtiyaçlarına göre değil; duygularına göre yaşıyorlar. 4) Yüksek teknolojiye uyumlu ve entegre, 5) Biz sosyal hayat diyoruz, onlar sanal alem diyor. 6) Farklı kültürlere anında entegre, otoriteye karşılar. 7) Değer görmek istiyorlar, 8) Biz mektubu severdik, viber, tango, whatsapp, facebook. 9) Biz yemekleri komşularla paylaşırdık, onlar facebook ve twitter da paylaşıyor.

Velhasıl; Bizim onlardan yaşlı onların bizden çok büyük olduğu bir dönemde yaşıyoruz…

Böylesine bir nesli kimler ne nasıl hangi yöntemlerle yönetmeli, sevk etmeli ve geleceğe hazırlamalı?

 

 

Kendinize güvenin ve bilin ki temelinde sevgi olan hiçbir eğitim, başarısızlığa uğramaz, ancak yöneticilik makamının bir orkestra şefi pozisyonunda olduğunu da unutmayalım… Notalar çalışanlar tarafından üretilir ancak orkestra şefinin en küçük hatası tüm eseri mahvetmeye yetecektir.

Eğitimde alanında rotayı doğru çizmek, hedefleri doğru koymak, uygulamadaki gidişatı iyi izlemek hepimizin görevidir. Lider, yol boyu olabilecek değişimlere uyum sağlamak zorunda olan kişidir. İyi bir lider ekibini ve kurum kültürünü desteklemeli ve bu iki unsurun gelişimine önem vermelidir. Görev yaptığımız yerlerde fark oluşturmak, değişimi yakalamak istiyorsak; bugünden yarını görmek yerine geleceğe gidip gelecekten bugüne bakabilmeyi başarmalıyız.

 

Dünyamızda hızlı bir değişimin yaşandığı bu dönemde, ülkemizin de bu değişimden etkilenmemesi mümkün değildir.

Bilim ve teknolojinin sınır tanımadığı bu çağda günümüzde elde edilen bilgiler hızla eskimekte ve yeni bilgiler üretilmektedir. İletişim araçları toplumsal yapı ve kurumları değişime zorlamaktadır. Günümüz bilgilerinin iletilmesinde gelişen teknoloji sayesinde toplumun bütün kesimini düşünmeye, paylaşmaya sevk etme ve topluma yararlı bir konumda etkin kılabilme çalışılmaları hızla sürdürülmektedir. Bu konuda öylesine ileri adımlar atılmış ki engelli vatandaşlarımızın bile kullanabileceği, göz hareketlerini ve beyin dalgalarını algılayıp sistemi harekete geçiren, çalıştıran teknolojilere ulaşılmış, adeta beynin sırlarını çözmeye aday nitelikte seviyelere gelinmiştir. Bizler bu hıza ayak uydurmamız ve öğrencilerimizi bu anlayışla sistemin içerisinde yerlerini almaları için gecemizi gündüzümüze katmamız gerekir.

Ülkemiz insanının geleceğini hazırlamak gibi önemli bir sorumluluğu üstlenen bir meslek grubu olarak bizler, milli çıkarlarımız doğrultusunda, yurt ve insan gerçeğine dayanan, çağın değişimlerine uygun, toplumumuzun gereksinimlerini dikkate alan bir anlayışla,  akılcı, gerçekçi, doğru ve hızlı çözümler üreterek tek vücut olarak kaynaşmamız ve aynı ideal doğrultusunda ilerlememiz gerekmektedir.

Öğretmenliğin bir ideal ve özveri mesleği olduğunun bilinciyle, çok kutsal ve onurlu bir hizmeti yerine getirmektesiniz.

Bir harf yükü bir dağ yükü gibidir. Bir harf için kırk yıl köle olunuyorsa elbette ki bir harfin yükü bir dağa eşdeğerdir. Harfte sembolleşen ilimdir, irfandır, erdemdir. Medeniyet de işte bu harfte gizlidir. Medeniyetin bütün yükü bir harfin omuzlarındaysa yine medeniyet bu harfi taşıyanların sırtındadır. O yüzden, sırtınızdaki yük sandığınızdan daha ağırdır.

Değerli öğretmen arkadaşlarım, geçmiş ve gelecek arasında bir köprü vardır ve bu köprü öğretmenler sayesinde kurulur. Tarih ve kültür mirasımızın geleceğe taşınması, biz öğretmenlerin ait olduğu millete en büyük borcudur. Bir milletin değerlerinin yine bu milletin evlatları sayesinde gelecek nesillere taşınacağını unutmamalıyız.

Yurdumuzun her köşesinde en zor şartlarda bile görev yapan, öğretmenlerimizin geleceğimizin hazırlanmasında gösterdiği gayret ve üstün görev anlayışı takdire şayandır. Üstün görev bilinci ile çalışan, bilginin güneşini, sıcaklığını hissettiren bu anlayışla hizmet veren çok değerli meslektaşlarıma teşekkür ediyor, bu uğurda canlarını veren şehit öğretmenlerimizi sizlerin huzurunda rahmet ve saygı ile anıyor ve mesleğe hizmeti geçen emekli öğretmenlerimize şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

 

Öğretmenler Günü nedeniyle düzenlenen resim, şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere hediyeleri Artvin Vali Vekili Hasan Ongu, Artvin Valisi Kemal Cirit’in eşi Seval Kaya Cirit Hanımefendi tarafından verildi.

 

Törende Vali Vekili Ongu, geçtiğimiz eğitim öğretim döneminde emekli olan bazı öğretmenlere hizmetlerinden dolayı plaket takdim etti.

 

Kutlamalar, göreve yeni başlayan öğretmenlerin yemin töreninin ardından sona erdi.


Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com